Esad Rejiminin Mahkum Kayıtları Ortaya Çıktı: “İdam Edildi, Hastalıktan Öldü, Kayıp”
Suriye’nin en kötü şöhretli hapishanesi Sednaya, Esad rejiminin uyguladığı işkence, idamlar ve toplu tutuklamalarla rejimin vahşetinin sembolü haline geldi. Esad rejiminin devrilmesinin ardından ortaya çıkan kayıtlar ve cesetler, 13 yıllık iç savaşın karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
On Binlerce Kişi Gözaltı Ağına Kayboldu
2011’de başlayan ayaklanmayı bastırmak için Esad rejiminin genişlettiği gözaltı ağı, on binlerce Suriyelinin kaybolmasına neden oldu. Sednaya Hapishanesi’nde tutulan mahkumların çoğunun ya idam edildiği, hastalıktan öldüğü ya da kaybolduğu belirlendi.
Batılı hükümetler ve insan hakları grupları, rejimin işkence ve toplu tutuklamaları endüstriyel bir ölçeğe taşıdığına dikkat çekiyor. 2022 yılına kadar 100 bin Suriyelinin kaybolduğu tahmin ediliyor.
Hapishanelerden Çıkan Kanıtlar
Esad rejiminin devrilmesinin ardından Sednaya Hapishanesi’nde yapılan incelemelerde şok edici detaylar ortaya çıktı:
- Hücrelerde Kıyafet Yığınları ve Mesajlar: Atılmış giysiler ve mahkumlar tarafından kazınmış “Bir gün” yazıları bulundu.
- İdamlar: 2017’de Sednaya’da her gün 50 kişinin asıldığı açıklandı.
- Fotoğraflarla Belgelendi: Rejimin ölüleri belgelemek için görevlendirdiği bir askeri fotoğrafçı, binlerce cesedin görüntülerini hapishaneden çıkardı. Bu görüntüler, savaş suçları kovuşturmalarında delil olarak kullanıldı.
Şam Hastanesi’ndeki Cesetler
Hapishanelerden çıkarılan cesetler, Şam Hastanesi’nde paslanmaz çelik dolaplarda ve hastane avlusunda yakınları tarafından teşhis edilmeyi bekliyor. Bir annenin, oğlunu göğsündeki yıldız dövmesinden teşhis ettiği an, rejimin uyguladığı insanlık dışı muamelelerin sembolü haline geldi.
Esad Rejiminin Vahşeti
Kimyasal silah kullanımı, sivillere yönelik hava saldırıları ve toplu tutuklamalar, Esad rejiminin insan hakları ihlallerini gözler önüne serdi. İnsan hakları örgütleri, rejimin hapishanelerinin sistematik işkence ve infazlarla uluslararası savaş suçları kapsamında incelenmesi gerektiğini vurguluyor.