CIA İşkenceleri Resmedildi: Guantánamo Mahkumu Yasaklı Teknikleri Çizdi
21 Aralık 2024, 20:01
Guantánamo mahkumu Mohammed Farik Bin Amin, CIA işkencelerini ayrıntılı çizimlerle belgeledi. Yasaklı yöntemlerin kullanıldığı iddiaları etik ve hukuki tartışmaları alevlendirdi.
Guantánamo Hapishanesi’nde yıllarını geçiren Malezyalı mahkum Mohammed Farik Bin Amin, 20 yıl önce maruz kaldığı CIA işkencelerini detaylı bir şekilde çizimlerle belgeledi. Bu çizimler, ABD Menkul Kıymetler Komisyonu’na sunulan bir bildirime ve askeri mahkemede sunulan savunmaya dahil edilerek kamuoyuyla paylaşıldı. Resimler, yasaklı işkence yöntemlerinin hala uygulandığını gözler önüne serdi.
20 Yıl Önce Başlayan İşkence
Mohammed Farik Bin Amin, 2003 yılında Afganistan’da yakalandıktan sonra CIA gözetiminde yıllarca hücre hapsinde tutuldu. Bin Amin, gördüğü işkenceleri hatırlamakta zorlanmasına rağmen, avukatı Christine Funk’ın yönlendirmesiyle bunları kağıda dökmeye başladı. Çizimler, Bin Amin’in psikolojik ve fiziksel travmasını anlatmanın bir yöntemi olarak ortaya çıktı.
Funk, duruşma sırasında çizimleri askeri jüriye sunarak şunları söyledi:
“Bu çizimler, müvekkilimin maruz kaldığı muamelenin birer tanığı. Travmasının izlerini bu şekilde anlamaya çalışıyoruz.”
Ayakta Zincirleme: Mahkum, kolları başının üzerine kaldırılarak zincirleniyor ve uzun süre bu pozisyonda tutuluyor. Bu yöntemin mahkumun uykusuz bırakılarak sorguya direnme iradesini kırmayı amaçladığı belirtildi.
Süpürge Sopası ile Stres Pozisyonu: Mahkum, kolları arkadan kelepçelenmiş şekilde dizlerinin arkasında bir süpürge sopasıyla çömelmeye zorlandı. Bu tekniğin yasaklanmasına rağmen CIA tarafından kullanıldığı kaydedildi.
Sedyeye Çıplak Bağlama: Bin Amin, kıyafetleri çıkarılıp sedyeye çıplak bir şekilde bağlandı ve üzerine soğuk su döküldü. Mahkum, bu durumun hem fiziksel hem de psikolojik açıdan dayanılmaz olduğunu belirtti.
Çıplak Fotoğraflanma: Bin Amin, sorgular sırasında çıplak fotoğraflarının çekildiğini, bu sırada gardiyanlara karşı koymaya çalıştığını ifade etti. Mahkemede, “Aşağılandığımı hissettim” dedi.
Su İşkencesi: Mahkumun üzerine soğuk su dökülerek sorgulamalar yapıldı. Bin Amin, bu teknik sırasında boğulma hissi yaşadığını ve gardiyanların kendisini yumrukladığını söyledi.
Hücre Hapsi: Mahkum, uzun süre karanlık hücrelerde zincirlenmiş halde tutuldu. Beyaz gürültü ve kukuleta gibi yöntemlerle izolasyonu artırıldı.
Adli Çizimler Kamuoyunda
Avukat Funk, bu çizimlerin sadece birer anlatı aracı olmadığını, aynı zamanda adli delil niteliği taşıdığını belirtti. Çizimler, Bin Amin’in yargılandığı askeri mahkemede tanık kürsüsüne yerleştirilen dev bir ekranda jüriye sunuldu. Mahkeme, bu çizimleri inceleyerek işkence yöntemlerinin yasallığını sorgulamaya açtı.
Bin Amin, 2002 yılında Endonezya’nın Bali kentinde 202 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırıya yardım ettiğini kabul ederek suç ortaklığını itiraf etti. Ancak mahkemeye sunduğu çizimler, 11 Eylül sonrası işkence politikalarının etkilerini ortaya koydu.
Yasaklı Tekniklerin Arkasındaki İsimler
Çizimlerdeki detaylar, CIA’in geliştirilmiş sorgulama tekniklerini tasarlamasına yardımcı olan psikolog James E. Mitchell’in 2020’de verdiği ifadeyle örtüşüyor. Mitchell, bu tekniklerin bazı sorgucular tarafından yasaklanmasına rağmen uygulanmaya devam ettiğini ve bunun “aşırı ihlal” olarak değerlendirildiğini söyledi.
Etik Tartışmalar ve Çıkarımlar
Bu çizimler, ABD’nin 11 Eylül sonrası işkence politikalarının etkilerini tartışmaya açtı. Bin Amin’in avukatı Funk, çizimlerin mahkemede kabul edilmesini bir zafer olarak değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu, müvekkilimin yaşadığı travmayı kamuoyuna anlatma yoludur. CIA tarafından uygulanan yasaklı işkence yöntemlerinin arşivlere geçmesi önemli bir adımdır.”
Çizimlerin ortaya çıkması, insan hakları gruplarının da tepkisini çekti. Amnesty International ve diğer kuruluşlar, ABD’nin bu tür yöntemlerle ilgili hesap vermesi gerektiğini belirtti.