BM İklim Zirvesi: Hedefler Sapıyor, İlerleme Yetersiz
Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nin Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen 29. oturumunun ardından, küresel ısınma ve iklim kriziyle mücadelede bu tür zirvelerin etkisi tartışma konusu oldu. Zirve, büyük beklentilere rağmen sınırlı ilerleme sağladı ve somut adımların yetersiz olduğu eleştirilerine yol açtı.
Zengin Ülkelerden Beklentiler Karşılanmadı
Gelişmekte olan ülkeler ve iklim aktivistleri, zengin ülkelerin yıllık 1.3 trilyon dolarlık finansman hedefini benimsemesini umuyordu. Ancak zirvede, 2035 yılına kadar yılda sadece 300 milyar dolar sağlanması kararlaştırıldı.
- Özel sektör fonlarına bağımlılık: 1.3 trilyon dolarlık hedef için net bir yol haritası yerine, büyük ölçüde özel sektör finansmanına bel bağlanıldı.
- “Tam bir şaka” yorumu: Nijeryalı bir delege, anlaşmayı bu şekilde nitelendirirken, Marshall Adaları temsilcisi Tina Stege, anlaşmayı ancak “başlangıç” olarak değerlendirdi.
Hayal Kırıklığı ve Karmaşık Duygular
Zirveye yönelik genel tepki hayal kırıklığı oldu. ABD’nin yaklaşan liderlik değişimi ve Avrupa’nın kendi jeopolitik krizleri nedeniyle daha etkili kararların alınamaması, sürecin karmaşıklığını artırdı.
- Kömür politikası örneği: Zirvede sık sık, “kömürün aşamalı olarak kaldırılması” gibi taahhütlerin yumuşatılarak “aşamalı olarak azaltılması” şeklinde değiştirildiği görüldü.
Paris Anlaşması ve Sonuçları
2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, ülkelerin temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için bir çerçeve sundu. Ancak:
- 2100 yılı projeksiyonları: O dönemde dünyanın sanayi öncesi seviyelere göre 4 derece ısınma yolunda olduğu tahmin edilirken, bu rakam şimdi 2.7 dereceye düştü.
- Küresel emisyonlar: İyimser projeksiyonlara rağmen, emisyonlar artmaya devam ediyor ve bu yıl insanlık, rekor miktarda fosil yakıt tüketecek.
1.5 Derece Hedefinden Sapma
Sanayi öncesi döneme göre 1.5 derece ısınmayı sınırlama hedefi, ölümcül sıcak dalgaları, sel felaketlerini ve türlerin yok oluşunu önlemek için kritik olarak görülüyor. Ancak:
- Kayda değer ilerleme yok: 2021’de verilen ormansızlaşmayı durdurma ve metan sızıntılarını azaltma taahhütlerinde ciddi bir gelişme kaydedilemedi.
- Zengin ülkelerin mali desteği: Finansman vaatlerinin birçoğu, mevcut yardımların yeniden etiketlenmesi olarak eleştiriliyor.
Zirvelerin Yapısal Sorunları
BM İklim Zirvelerinin yavaş ilerlemesinin temel nedenlerinden biri, birbirinden farklı çıkarları olan ülkelerin gönüllü işbirliğine dayanmasıdır.
- Petrol üreticileri vs. tehdit altındaki adalar: Suudi Arabistan gibi petrol üreticileri, deniz seviyesindeki yükselmeden etkilenen küçük ada devletleriyle aynı masada yer alıyor.
- Yaptırım eksikliği: Zirvelerde alınan kararları uygulamaya zorlayacak bir küresel otorite bulunmuyor.
Alternatif Çözümler ve Yeni Yaklaşımlar
Bazı uzmanlar, zirvelerin mevcut yapısını yeniden gözden geçirmenin zamanının geldiğini düşünüyor.
- Küçük ölçekli toplantılar: Daha az ülkenin katıldığı ve petrol üreticilerinin dışarıda bırakıldığı görüşmeler öneriliyor.
- Ban Ki-moon’un eleştirisi: Eski BM Genel Sekreteri, mevcut zirve modelinin “hızlı ve geniş çaplı değişim sağlamaktan aciz” olduğunu belirtti.
Teknoloji ve Politikaların Rolü
İklim değişikliğiyle mücadele, henüz tam anlamıyla var olmayan teknolojilere ve ülkelerin bireysel çabalarına dayanıyor.
- Güneş ve rüzgar enerjisi: Teknolojik ilerlemeler bu alanlarda maliyetleri düşürdü ve yaygınlaşmayı hızlandırdı.
- Politik baskı: Paris Anlaşması gibi uluslararası girişimler, temiz enerjiye geçişi teşvik etmek için bir baskı unsuru oluşturdu.
Sonuç ve Değerlendirme
Bakü’deki BM İklim Zirvesi, yavaş ilerleyen karar alma süreçleri ve hedeflerden sapmalar nedeniyle eleştiriliyor. Ancak bu zirveler, yine de ülkeler arasında işbirliği ve baskı oluşturmak için önemli bir platform sunuyor. Zirvelerin etkisini artırmak için yapısal reformların gerekli olduğu açık.