Beşar Esad’ın Hikayesi: Göz Doktorluğundan İç Savaşa
Beşar Esad, 11 Eylül 1965’te Şam’da dünyaya geldi. Babası Hafız Esad, 1970 yılında düzenlediği darbeyle Suriye’de iktidarı ele geçirdi ve Baas Partisi’nin liderliğini üstlenerek 30 yıl boyunca ülkeyi yönetti. Hafız Esad, Sovyetler Birliği ile kurduğu stratejik ilişkiler ve azınlık Alevi nüfusunu siyasi ve askeri kadrolara taşıyarak otoriter bir rejim inşa etti.
Beşar Esad, ailenin ikinci oğlu olarak, ağabeyi Basil Esad’a göre daha düşük bir profil çizdi. Londra’da göz hastalıkları uzmanlığı eğitimi aldığı sırada, siyasi bir kariyer planı yapmıyordu. Ancak ağabeyi Basil’in 1994 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi, Beşar Esad’ın geleceğini tamamen değiştirdi.
Siyasete Hazırlık ve İktidar Yolu
Basil’in ölümünden sonra Beşar Esad, hızlı bir şekilde siyasete hazırlanmak üzere askeri eğitim aldı. Suriye ordusunda albay rütbesine yükselerek babasının yerine geçmeye hazırlandı. 2000 yılında Hafız Esad’ın ölümü sonrası Suriye parlamentosu, Beşar’ın cumhurbaşkanlığı için gerekli yaş sınırını düşürmek için anayasayı değiştirdi. Temmuz 2000’de yapılan referandumda rakipsiz bir seçimle Suriye’nin yeni lideri oldu.
Reform Umutları ve Hayal Kırıklıkları
Beşar Esad’ın liderliğinin ilk yılları, “Şam Baharı” olarak adlandırılan kısa bir özgürleşme dönemine sahne oldu. Yeni lider, reform yanlısı bir imaj sergileyerek siyasi mahkumları serbest bıraktı ve basına daha fazla özgürlük tanıdı. Ancak bu özgürlük dalgası kısa sürdü; Esad yönetimi, eleştiriler ve reform çağrıları karşısında yeniden otoriter politikalarına döndü.
Batı, Esad’dan demokrasiye geçiş yönünde adımlar beklerken, onun Hamas ve Hizbullah gibi gruplarla olan bağlarını sürdürmesi bu umutları boşa çıkardı. Bu durum, 2011’de Arap Baharı sürecinde rejime yönelik protestoların başlamasıyla daha da derinleşti.
Suriye İç Savaşına Giden Yol
Suriye’de 2011 yılında başlayan demokrasi yanlısı protestolar, Beşar Esad yönetimi tarafından acımasız bir şekilde bastırıldı. Rejimin bu yaklaşımı, kısa sürede ülkeyi bir iç savaşa sürükledi. Savaşın ilk birkaç ayında binlerce kişi öldü veya hapsedildi. Esad güçleri, savaş boyunca sivillere yönelik saldırılar, kimyasal silah kullanımı ve insan hakları ihlalleriyle suçlandı.
İç savaş, Suriye’yi uluslararası bir vekalet savaşının merkezi haline getirdi. ABD ve Avrupa ülkeleri Esad rejimini sert bir şekilde eleştirirken, Rusya ve İran, Esad’ın en güçlü destekçileri oldu. Bu iki ülke, askeri ve ekonomik yardımlarla rejimin ayakta kalmasını sağladı.
Esad Yönetiminin Ekonomik ve Siyasi Mirası
Suriye, Esad yönetimi altında ekonomik çöküşe sürüklendi. Ülkenin altyapısı büyük ölçüde tahrip olurken, milyonlarca insan mülteci konumuna düştü. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, savaş sırasında yaklaşık 500 bin kişi hayatını kaybetti.
Esad rejimi, 2021’de düzenlenen ve Batılı ülkeler tarafından “hileli” olarak nitelendirilen seçimlerle iktidarını sürdürdü. Ancak bu seçim, Suriye’nin uluslararası izolasyonunu sona erdirmedi.
Beşar Esad’ın Kaçışı: Yeni Bir Dönemin Başlangıcı
2024 yılına gelindiğinde, rejim karşıtı grupların Şam’a girmesiyle Esad yönetimi son buldu. CNN International’ın haberine göre, Beşar Esad başkentten ayrılarak bilinmeyen bir yere kaçtı. Rejimin çöküşü, Suriye’nin yeniden şekilleneceği bir sürecin başlangıcına işaret ediyor.
Uluslararası Tepkiler
- ABD: Esad’ın düşüşünü “Suriye halkı için önemli bir fırsat” olarak nitelendirirken, demokratik bir geçiş sürecine vurgu yaptı.
- Rusya: Esad’ın müzakereler sonucu başkenti terk ettiğini belirterek tarafları siyasi çözüm için bir araya gelmeye çağırdı.
- Türkiye: Milyonlarca mültecinin ülkelerine dönebileceğini belirtti ve barışçıl bir geçiş sürecinin önemine dikkat çekti.
Beşar Esad’ın Mirası: Harap Bir Ülke
Beşar Esad’ın liderliği, Suriye için derin bir yıkım getirdi. Esad ailesi tarafından yönetilen 50 yıllık dönemin ardından Suriye, yeni bir siyasi süreçle karşı karşıya. Ancak, bu sürecin ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmesi uzun zaman alacak.