Angela Merkel’in Anı Kitabı: Pişmanlıklar, İlkeler ve Bugünün Siyaseti
Almanya eski Şansölyesi Angela Merkel, siyasetten ayrıldığı 2018 yılından bu yana sakin bir yaşam sürdürüyor. Ancak bu sessizlik, 70 yaşındaki liderin, 700 sayfalık anı kitabıyla birlikte bozulacak gibi görünüyor. Merkel, kitabında sadece liderlik dönemine değil, aynı zamanda kişisel pişmanlıklarına, kriz anılarına ve bugünün dünya siyasetine dair yorumlarına yer veriyor.
Sakin Bir Hayat ve Yeni Bir Başlangıç
Görevden ayrıldıktan sonra Berlin’de sıradan bir apartman dairesine yerleşen Merkel, günlük yaşamını market alışverişi yaparak, arkadaşlarını ağırlayarak ve anılarını kaleme alarak geçiriyor. Kitabını yazdığı yer olan bu evde DER SPIEGEL muhabirlerini ağırlayan Merkel, eserinin detaylarını paylaşırken mevcut siyasi gelişmelere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Almanlar Gelecekten Korkuyor, Merkel Ne Düşünüyor?
Merkel, Alman halkının geleceğe dair endişelerini haklı bulsa da temelde iyimser bir insan olduğunu vurguluyor:
“Şansölye olarak görev yaptığım dönemde krizlerin sayısının hızla arttığını gördüm. Avrupa’yı bir arada tutmak, o zaman bile zordu. Bugün, sosyal medya ve artan kutuplaşma nedeniyle bu daha da zor.”
Donald Trump ve Zorlayıcı Liderlerle Çalışmak
Merkel, Donald Trump dönemine ilişkin anılarını anlatırken, onunla çalışmanın zorluklarına dikkat çekiyor:
“Trump’la sohbet edemezsiniz, her karşılaşma bir rekabettir. Dünya barışı ve çok taraflılık açısından büyük bir zorluk. Özellikle Silikon Vadisi ile olan ittifakı endişe verici.”
Trump’ın, dünya siyasetindeki etkisinin yanı sıra Elon Musk gibi iş insanlarının gücüne dikkat çeken Merkel, siyasetin sermaye gücü karşısında daha etkili olması gerektiğini belirtiyor.
Mülteci Krizi: Merkel’in En Zor Dönemi
Merkel, 2015 yılındaki mülteci krizi sırasında verdiği kararlardan hiçbir zaman pişmanlık duymadığını ifade ediyor:
“Almanya sınırında tazyikli su kullanma fikri benim için korkunçtu. Sığınmacıların sınırda reddedilmesi bir çözüm değildi. Avrupa’nın bu sorunu sınırlarında çözmesi gerekiyordu.”
Ancak Merkel, aşırı göç ve İslamcı terör korkusunun toplum üzerindeki etkisini ciddiye aldığını da ekliyor:
“Bir halk festivalinde arkanızdan birinin bıçak çekebileceğinden korkuyorsanız, bu rahatsız edicidir. Ancak toplumun aşırı sertleşmesinden korkan başka bir grup da vardı. Şansölye olarak her iki tarafı da düşünmek zorundaydım.”
Putin ve Ukrayna Politikası
Merkel, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının hiçbir şekilde meşru olmadığını belirtirken, 2008 yılındaki Bükreş NATO Zirvesi’nde alınan kararlara dair eleştirilere de yanıt veriyor:
“Putin, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü bir felaket olarak görüyor ve eski Sovyet cumhuriyetlerini kontrol altında tutmaya çalışıyor. 2008’de Gürcistan’a yaptığı saldırı bunun bir örneği. Uyarılarımda haklıydım.”
Merkel’in, Putin’i hiçbir zaman hafife almadığı vurgulansa da, Rus gazına bağımlılığın sona erdirilmemesi ve Ukrayna’ya yeterli destek verilmemesi konusundaki eleştiriler, kitabında tam anlamıyla yanıtlanmıyor.
Kitaba Dair Detaylar
Merkel’in anı kitabı, liderlik dönemini ve kişisel hayatını içeren 700 sayfalık bir eser. Şansölye olarak geçirdiği 16 yılı 400 sayfada anlatan Merkel, kitabın yalnızca tarihçilere yönelik olmadığını, siyaseti herkesin anlayabileceği şekilde açıklamak istediğini belirtiyor.
“İki ciltten kaçındım çünkü insanlar sadece Doğu Almanya dönemini ya da siyasi kariyerimi okumak isteyebilirdi. Anlatmak istediğim her şey tek bir kitapta yer aldı.”
Dijitalleşme ve Eksik Kalanlar
Merkel, görev süresi boyunca Almanya’da dijitalleşme ve altyapı konularında eksik kalındığını kabul ediyor:
“Dijitalleşme, sadece yerel yönetimlerden federal hükümete kadar ortak bir irade olduğunda mümkündür. Görev dönemimde bu eksikti.”
Siyaset ve Toplum İçin Örnek Olma
Merkel, kitabını demokrasi ve uzlaşma üzerine konuşmalar yapmak için bir araç olarak kullanmayı planladığını söylüyor:
“Her siyasetçinin kendine şu soruyu sorması gerekiyor: Siyasi rakiplerime ne kadar hoşgörülüyüm? Eğer politikacılar örnek olursa, toplumdaki diyalog da artacaktır.”
Merkel’in Gelecek Planları
Merkel, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın vakfını model alarak topluma katkı sağlamayı hedefliyor. Ancak bu projelerin kapsamı, Obama’nın çalışmalarından daha dar olacak.
