Afganistan’daki Hatalı Milis Politikaları ABD’yi Nasıl Yenilgiye Uğrattı?
The New York Times (NYT) tarafından yapılan kapsamlı bir araştırma, Taliban’ın Afganistan’da hızla kontrolü ele geçirmesinin ardında, ABD destekli milislerin oynadığı rolü ortaya koyuyor. Araştırma, ABD’nin Taliban’a karşı yürüttüğü stratejik hamlelerin nasıl geri teptiğini ve bu süreçte Afgan halkının desteğini kaybettiğini gözler önüne seriyor.
ABD’nin Stratejisi: Milisleri Desteklemek
ABD’nin Afganistan’daki varlığı süresince, Taliban’a karşı savaşan yerel direnişi destekleme amacıyla milis grupları oluşturma politikası izlendi. Bu milislerin eğitimi, finansmanı ve silahlandırılması için büyük kaynaklar ayrıldı. Ancak, bu çaba birçok bölgede geri tepti. Milislerin halka yönelik işkence, gasp, adam kaçırma ve cinayet gibi uygulamaları, Afgan halkının bu grupları bir “kurtarıcı” değil, birer “zorba” olarak görmesine neden oldu.
Örneğin, Kunduz vilayetinde ABD’nin desteklediği milis komutanlarından biri olan ve “Duvar Yıkıcı” lakabıyla tanınan Muhammed Omar, Taliban’dan koruma bahanesiyle kendi halkına zarar veren bir figür haline geldi. Omar ve benzeri milis liderlerinin uyguladığı zulüm, bölgedeki toplulukları Taliban’a yakınlaştırdı ve onların isyanına katılmalarına neden oldu.
Kunduz’un Düşüşü: ABD Politikalarının Çöküşü
Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz vilayeti, ABD’nin milis destekli stratejilerinin en ağır sonuçlarından birine sahne oldu. NYT’nin 18 ay boyunca gerçekleştirdiği 50’den fazla röportaj, bölgedeki ABD politikalarının, Taliban’ın zaferini hızlandırdığına işaret ediyor.
ABD destekli milislerin halk üzerindeki baskısı öyle bir noktaya ulaştı ki, bir zamanlar Taliban’a karşı direnen bölgeler bile isyanın kalesi haline geldi. Örneğin, milislerin saldırgan politikaları sonucu Taliban’ı desteklemek zorunda kalan Rahim Jan adlı bir köylü, “Başka seçeneğimiz yoktu. Taliban milislere karşı savaşıyordu” ifadelerini kullandı.
Hatalı Politika: Milislerin Güçlenmesi
ABD’nin finanse ettiği milis grupları, kısa sürede silahsızlandırılamayacak kadar güçlendi. Bu gruplar yalnızca Taliban’a değil, aynı zamanda birbirlerine karşı da savaştı ve Afganistan’ın kuzeyinde bir iç savaş kaosu yarattı. Milislerin neden olduğu korku ve güvensizlik, Taliban’ın etkisini artıran en büyük faktörlerden biri oldu.
NYT’nin raporuna göre, ABD’nin Taliban’a karşı “çözüm” olarak sunduğu milis desteği, aslında halkın Taliban’a yönelmesini hızlandırdı. Özellikle milis liderlerinin baskı ve zulüm dolu politikaları, halk arasında ABD ve Afgan hükümetine yönelik nefret tohumları ekti.
Trump ve Biden’ın Suçlamaları
Donald Trump, Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmenin sorumluluğunu Joe Biden’a yükledi ve çekilme sürecini bir “felaket” olarak nitelendirdi. Biden ise Afgan ordusunu suçlayarak, “Siyasi liderler pes etti ve ülkeden kaçtı. Afgan ordusu çöktü,” ifadelerini kullandı. Ancak, NYT’nin araştırmasına göre, Kunduz gibi bölgelerde ABD politikaları, Afgan ordusu silahlarını bırakmadan çok önce Taliban’ın zaferine zemin hazırlamıştı.
Taliban’ın Gözünden ABD’nin Hataları
Taliban yetkilileri bile Kunduz’daki zaferlerini ABD’nin yanlış politikalarına bağlıyor. Kunduz’da Taliban’ın bilgi ve kültür bakanı olan Matiullah Rohani, NYT’ye verdiği röportajda, “ABD, kontrgerilla adına haydutları ve katilleri güçlendirdi. Bu sadece daha fazla insanın Taliban’ın eline geçmesine neden oldu,” dedi.
Hacı Fateh ve Duvar Yıkıcı Omar: Milislerin Yüzü
Kunduz’daki en kötü şöhretli milis liderlerinden biri olan Hacı Fateh, işkence, adam kaçırma ve fidye talepleriyle halkı dehşete düşürdü. Fateh’in, ABD destekli Afgan hükümetinden aldığı finansal yardımlarla kurduğu suç imparatorluğu, toplulukları Taliban’a iten başlıca faktörlerden biri oldu.
Diğer bir örnek olan Duvar Yıkıcı Omar, ABD’nin Kunduz’daki ilk milis liderlerinden biriydi. Ancak Omar’ın zalim politikaları ve topluma yönelik saldırıları, halkın gözünde Taliban’ı bir savunucu olarak görmelerine neden oldu.
ABD’nin 2021’deki Çekilmesi ve Taliban’ın Zaferi
ABD’nin 2021 yılında Afganistan’dan çekilme takvimi açıklandığında, Taliban Kunduz’un büyük bir kısmını ele geçirmişti. ABD’nin 20 yıllık müdahalesi ve 2 trilyon dolarlık harcamasına rağmen, Taliban’ın zaferi kaçınılmaz hale geldi. Kunduz’daki eski bir polis komutanı olan Abdul Rauf Charsari, NYT’ye yaptığı açıklamada, “Sonunda milisler hükümetin felaketi oldu,” dedi.
ABD’nin Politikalarının Fiyaskosu
NYT’nin araştırması, ABD’nin Taliban’a karşı yürüttüğü savaşta kendi yarattığı milis politikalarının nasıl felakete yol açtığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Amerikalı subaylar tarafından desteklenen ve finanse edilen milis grupları, Taliban’ın zaferini hızlandırarak ABD’nin Afganistan’daki yenilgisine doğrudan katkıda bulundu.