ABD ve İsrail Arasındaki Gerilim Tırmanıyor: En Kötü Dönem
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, iki yılın ardından ilk kez bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Ancak bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin en kötü döneminde yapıldı. New York Times‘ın haberine göre, görüşmede İsrail’in İran’a yapacağı olası misillemeler ele alınmadı. Beyaz Saray, İran’ın İsrail’e yönelik balistik füze saldırısını kınarken, karşılık planlarıyla ilgili detaylara değinmedi.
İsrail-İran Gerilimi Masaya Yatırılmadı
1 Ekim‘de İran’ın İsrail’e gerçekleştirdiği füze saldırısının ardından, ABD ile İsrail arasındaki gerilim daha da yükseldi. Ancak Biden ve Netanyahu’nun gerçekleştirdiği bu önemli görüşmede, İsrail’in İran’a vereceği olası karşılık konuşulmadı. ABD yetkilileri, İsrail’in İran’ın nükleer ya da enerji tesislerini vurmasına karşı uyarılarda bulunsa da, görüşmeden bu konuda net bir mesaj çıkmadı.
Beyaz Saray, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Biden, İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği füze saldırısını kesin bir dille kınadı” dedi, ancak İsrail’in nasıl bir misilleme yapacağına dair herhangi bir açıklama yapılmadı.
ABD ve İsrail İlişkileri Zor Bir Dönemde
Son birkaç aydır ABD-İsrail ilişkileri zor bir dönemden geçiyor. Biden yönetimi, İsrail’in İran’a karşı atacağı sert adımların, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabileceğinden endişe ediyor. İsrail’in savunma stratejisi ise ABD’nin bu endişelerine ters düşebilir. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Saldırımız ölümcül, kesin ve şaşırtıcı olacak” ifadelerini kullanarak, İran’a yönelik bir karşı saldırı planının sinyallerini verdi.
ABD’nin Endişeleri
ABD’li yetkililer, İsrail’in İran’a karşılık vermesi gerektiğini kabul ederken, bu karşılıkların bölgedeki hassas dengeleri sarsabileceğinden endişe ediyor. Beyaz Saray, İran ve İsrail arasındaki gölge savaşın kontrolden çıkmaması için İsrail’in karşı saldırıya geçmeden önce bu görüşmeyi yapmasını talep etti.
ABD yetkilileri, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in geniş çaplı bir savaşa girmek istemediğine inanıyor, ancak İsrail’in İran’ın hassas noktalarına saldırması halinde durumun hızla tırmanabileceği uyarısında bulunuyor.