NTY: “İsrail’in Demir Kubbesi’ni Aşabilen Hizbullah Ne kadar Güçlü?”

Hizbullah, Demir Kubbe’yi aşabilen teknolojilere sahip güçlü bir askeri grup. New York Times analizi: Nasıl doğdu, askeri gücünü nereden alıyor, İsrail'e nasıl tehdit oluşturuyor?

Hizbullah, pazar sabahı beklenen misillemeyi yaptı ve İsrail’in Glilot askeri üssünü hedef aldı. Bu saldırı, Gazze Şeridi’ndeki savaşın İsrail ile Hizbullah arasında yeni bir çatışmaya dönüşebileceği yönündeki endişeleri haklı çıkardı. İsrail ordusu, Hizbullah’ın İsrail topraklarında planladığı büyük bir saldırıya karşı önleyici bir operasyon düzenlediğini ve bu çerçevede güney Lübnan’da 40’tan fazla hedefi bombaladığını açıkladı. Buna karşılık olarak Hizbullah, İsrail’e yüzlerce roket fırlattığını duyurdu. Ancak İsrail, bu saldırıyı büyük ölçüde engellediğini iddia etti.

Hizbullah’ın Kökenleri: Direnişten Bölgesel Güce

Hizbullah, 1980’lerin başında, İsrail’in Güney Lübnan’ı işgal etmesinin ardından kurulan bir Şii direniş hareketi olarak doğdu. O dönemde İsrail, ülkede bulunan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) yok etmek amacıyla Lübnan’a girmişti. Ancak, Hizbullah’ın kurucuları, İsrail’in bu işgaline karşı bir direniş hareketi başlattı. Grup, başlangıçta Filistinlilere ve Lübnan’daki diğer direniş unsurlarına destek sağlayarak İsrail’in ilerlemesini yavaşlattı. 2000 yılına gelindiğinde, İsrail’in Lübnan’dan çekilmesi, Hizbullah’ın bölgede önemli bir güç olarak kabul edilmesini sağladı. Bu çekilme, Hizbullah’ı Lübnan’da bir kahraman haline getirdi ve grubun siyasi gücünü artırdı.

2006 Savaşı: Hizbullah’ın Gücünü Pekiştirdiği Yıl

2006’da Hizbullah, İsrail’e karşı yeni bir savaşa girişti. Bu savaş, Hizbullah’ın güney Lübnan’dan İsrail topraklarına düzenlediği saldırılarla başladı ve İsrail’in şiddetli karşılık vermesiyle devam etti. 34 gün süren bu çatışmalarda, İsrail güney Lübnan’a ve başkent Beyrut’a ağır hava saldırıları düzenledi. Çatışmalarda 1000’den fazla Lübnanlı hayatını kaybetti. Buna rağmen, İsrail ordusu Hizbullah’ı tamamen yenmeyi başaramadı ve bu durum, grubun ve lideri Hasan Nasrallah‘ın Arap dünyasında bir kahraman olarak kabul edilmesine yol açtı. Bu savaş, Hizbullah’ın askeri ve siyasi güç olarak bölgedeki yerini sağlamlaştırdı.

Hizbullah ve İran: Stratejik Ortaklık

Hizbullah, kuruluşundan itibaren İran ile yakın ilişkiler kurdu. İran, Hizbullah’a mali, askeri ve ideolojik destek sağlayarak, grubun bölgede güçlü bir aktör haline gelmesine katkıda bulundu. Bu stratejik ortaklık, Hizbullah’ın Suriye’deki iç savaşta Beşar Esad rejimine destek vermesiyle daha da güçlendi. Hizbullah, binlerce savaşçısını Suriye’ye göndererek isyancılara karşı Esad’ın yanında savaştı ve bu süreçte askeri tecrübesini ve gücünü pekiştirdi.

Hizbullah’ın Askeri Gücü ve Tehdit Potansiyeli

Hizbullah’ın askeri gücü, bölgedeki diğer gruplara kıyasla oldukça etkileyici. CIA‘in World Factbook’u, Hizbullah’ın 150 binden fazla çeşitli tip ve menzillerde füze ve rokete sahip olabileceğini belirtiyor. Bu cephanelik, İsrail’in kritik altyapılarını ve askeri hedeflerini vurabilecek kapasitede hassas güdümlü füzeler de içeriyor. Ayrıca, Hizbullah’ın Suriye’de edindiği savaş deneyimi, grubun savaşçılarını daha da etkili hale getirdi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, örgütünün 100 bin savaşçıya sahip olduğunu iddia ediyor. Ancak, CIA’in tahminlerine göre bu sayı 45 bin civarında. Bu savaşçıların büyük bir kısmı, yıllarca süren Suriye iç savaşında tecrübe kazandı ve bu tecrübe, Hizbullah’ı İsrail karşısında daha güçlü kılıyor.

Hizbullah ve Demir Kubbe: İsrail’in En Büyük Tehdidi

Hizbullah’ın askeri yeteneklerinin en dikkat çekici unsurlarından biri, İsrail’in roket ve füzelere karşı geliştirdiği Demir Kubbe hava savunma sistemini aşabilen teknolojilere sahip olması. Hizbullah, patlayıcı yüklü insansız hava araçları ve hızlı, alçaktan uçan tanksavar füzeleriyle İsrail’in Demir Kubbe’sini aşarak, kritik askeri ve sivil hedeflere zarar verebiliyor. Bu durum, Hizbullah’ı Hamas gibi diğer gruplardan çok daha tehlikeli bir rakip haline getiriyor. İsrailli yetkililer ve analistler, Hizbullah’ın sahip olduğu hassas güdümlü füzeler nedeniyle, grubun İsrail’in güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyorlar.

Hizbullah’ın Bölgesel Etkisi ve Geleceği

Hizbullah, askeri ve siyasi gücüyle Orta Doğu’da dengeleri değiştirebilecek kapasitede bir örgüt. İran ile olan stratejik ortaklığı ve Suriye’deki tecrübesi, grubun bölgedeki etkisini artırıyor. Hizbullah’ın İsrail’e yönelik tehditleri ve Demir Kubbe’yi aşabilen teknolojileri, bölgede yeni çatışmaların fitilini ateşleyebilir. İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim, sadece bu iki tarafı değil, tüm bölgeyi etkileyebilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki süreçte, bu çatışmanın nasıl evrileceği ve Hizbullah’ın gücünü nasıl kullanacağı, bölgesel dengeler üzerinde belirleyici olacak.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: