Çin, ABD ve Elon Musk: “Bermuda Şeytan Üçgeni”

ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı giderek sertleşirken, Elon Musk’ın iki tarafla da olan derin bağlantıları dikkat çekiyor. Washington, Musk’ın Çin ile yakın ilişkilerini güvenlik riski olarak değerlendiriyor.

ABD-Çin Ticaret Savaşında Elon Musk Faktörü

ABD, Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde Çin ile başlattığı ticaret savaşını yeni döneminde de sürdürecek gibi görünüyor. Ancak bu sert rekabetin gölgesinde Elon Musk’ın hem ABD siyasetinde etkili bir figür olması hem de Çin’le derin ekonomik bağlara sahip olması büyük bir çelişki yaratıyor.

Musk, Trump’ın en yakınındaki isimlerden biri olarak görülüyor.
Ancak Tesla, SpaceX ve Neuralink gibi şirketleri Çin’den büyük yatırımlar alıyor.
Bu durum, ABD’de çıkar çatışması ve yabancı etkisi tartışmalarını alevlendiriyor.

Musk’ın Çin ile olan güçlü bağları, Washington’da ulusal güvenlik endişeleri yaratırken, bazı siyasetçiler onu Çin’in en büyük kuklası olmakla suçluyor.

Çin’in ve Çinli Yatırımcıların Musk Sevgisi

Çinli yatırımcılar, yıllardır Elon Musk’ın özel şirketlerine milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor. Ancak bu yatırımların kimler tarafından yapıldığını gizleyen karmaşık finansal yapılar kullanıldığı iddia ediliyor.

SpaceX, Neuralink ve xAI gibi Musk’a ait şirketlere Çin’den özel fonlar aktarılıyor.
Bu yatırımlar, “özel amaçlı araçlar” (SPV) adı verilen finansal yapılar aracılığıyla yapılıyor.
Yatırımların yasal olduğu belirtilse de ABD’de çıkar çatışması endişesi doğuruyor.

Amerikan Enterprise Institute kıdemli araştırmacısı Derek Scissors, bu konuda şu soruyu gündeme getiriyor:

“Musk’ın Çin’le bu kadar çok bağlantısı varken, nasıl olur da ABD hükümetinde reform yapmak için güvenilir bir isim olabilir?”

Tesla ve Çin: Karşılıklı Bağımlılık mı, Stratejik Tehdit mi?

Musk’ın Çin ile ekonomik bağları uzun zamandır tartışma konusu.

Tesla’nın Şanghay’daki üretim tesisi, ABD’deki fabrikalarını geride bırakarak şirketin küresel teslimatlarının yarısından fazlasını sağlıyor.
Tesla’nın batarya tedarik zincirinin %40’ı Çinli şirketlere bağlı.
Çin devlet bankalarından alınan 1,4 milyar dolarlık krediyle Şanghay fabrikası inşa edildi.

Şanghay yönetimi, Tesla’ya 2019-2023 yılları arasında düşük vergi oranları ve ekonomik teşvikler sağladı.

Tesla’nın Çin’den ayrılması artık ekonomik ve stratejik olarak neredeyse imkânsız görünüyor. Şubat 2025’te açılan yeni Şanghay fabrikası, Musk’ın Çin’deki varlığını daha da güçlendirdi.

Ancak bu yatırımlar, ABD ve Çin arasındaki teknoloji savaşları bağlamında ciddi bir tehdit olarak görülüyor.

Trump İçin Gayriresmi Bir Kanal mı?

Musk’ın Trump yönetimiyle olan yakın ilişkisi, Çin’le olan bağı nedeniyle daha da tartışmalı hale geliyor.

Musk’ın Çin yetkilileriyle düzenli görüşmeler yapması, Washington’da şüpheyle karşılanıyor.
Tesla’nın Çin’de faaliyet gösterdiği dönem boyunca Çin Başbakanı Li Qiang ile güçlü ilişkiler geliştirdiği biliniyor.
Musk’ın Çin bağlantıları, Trump’ın Çin politikalarına etki edebileceği endişesini doğuruyor.

Bazı uzmanlara göre, Musk Çin konusunda Trump için gayriresmi bir diplomatik kanal haline gelebilir.

Musk ve Tayvan: Çin’e Yakın Bir Duruş

Musk’ın Çin’e yönelik olumlu söylemleri ve Tayvan konusunda Pekin yanlısı görüşleri, ABD’de büyük tepki çekti.

2024’te Pekin ziyaretinde “Çin ve ben birbirimizi seviyoruz” dedi.
Çinli işçilerin disiplini hakkında övgüler dizip, Amerikalı çalışanları “tembellikle” suçladı.
Tayvan için Çin’in “Hong Kong modeli”ni önererek, adanın Pekin’e bağlanmasını destekledi.

ABD’deki siyasi çevreler, Musk’ın Çin’e verdiği desteği ulusal güvenlik açısından riskli buluyor.

“Çin’in En Büyük Kuklası” Suçlamaları

ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan son oturumlarda, Musk’ın Çin ile ilişkileri nedeniyle ulusal güvenlik riski taşıdığı öne sürüldü.

Demokrat vekiller, Musk’ı “Çin’in en büyük kuklası” olarak nitelendirdi.
Cumhuriyetçi ve Demokrat liderler, Pekin’in Musk üzerinde baskı kurarak ABD politikalarına müdahale edebileceğini iddia etti.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) kapatılmasında Musk’ın etkisi olduğu iddiası gündeme geldi.

Bütün bu gelişmeler, ABD ve Çin arasındaki gerilim sürerken, Elon Musk’ın hem ekonomik hem de siyasi olarak nasıl bir rol oynayacağını belirsiz hale getiriyor.

Musk, sadece teknoloji dünyasında değil, küresel jeopolitik dengelerde de kilit bir figür haline gelmiş durumda.