CHP Kurultay Davası Ertelendi: Mahkeme Tedbiren Görevden Alma Talebini Reddetti
CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı hakkında açılan dava, siyasetin gündemine damga vurmaya devam ediyor. Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Özgür Özel yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması talebi reddedildi. Dava, 24 Ekim tarihine ertelendi. Böylece gözler hem CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanması kararına hem de yaklaşan kurultaya çevrildi.
Dava Sürecinde Kritik Bekleyiş
Mahkeme, davacı tarafın talebine rağmen mevcut yönetimin görevden alınmasına gerek görmedi. Bu kararın ardından, 21 Eylül sonrası yapılacak olağanüstü CHP kurultayı için delege listelerinin gönderilmesi istendi. Özellikle 24 Eylül’de yapılacak İstanbul kongresinin ardından Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ve CHP Genel Merkezi’nden ayrıntılı delege listeleri ve tutanakların talep edilmesi dikkat çekti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde” diyerek sürecin önemine vurgu yapmıştı. Aynı şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de benzer bir öngörüde bulunmuştu. Bu nedenle alınacak kararların, yalnızca parti içinde değil, siyasetin genel dengelerinde de etkili olacağı yorumları yapılıyor.
Lütfü Savaş’ın Avukatından Çarpıcı Talep
Dava kapsamında dikkat çeken bir başka gelişme ise, davacı eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Üregen’in sözleri oldu. Üregen, davanın ertelenmesi halinde 22 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultayın tedbiren durdurulmasını talep etti.
Avukat, “Kurultay mutlak butlan ile sakatlanmıştır. Özgür Özel ve yönetimi tedbiren görevden alınmalı, Kemal Kılıçdaroğlu ve önceki parti meclisi görevine iade edilmelidir” ifadelerini kullandı. Bu sözler salonda tartışmalara yol açarken, CHP’li vekiller itiraz etti.
CHP Avukatlarından Mahkeme Yetkisi Vurgusu
CHP avukatlarından Çağlar Çağlayan, mahkemenin görev alanını sorguladı. Çağlayan, “YSK’nın kararına göre kongrelerin devamı, iptali ve tüm seçim süreçleri Yüksek Seçim Kurulu’nun görev alanına girer. Bu nedenle asliye hukuk mahkemesi görevsizdir” diyerek davanın hukuki dayanağını tartışmaya açtı.
Ayrıca, davacıların “suç organizasyonu” iddiasının dosyada yer almadığını belirten Çağlayan, “Partinin kolluk gücüyle yönetilmeye çalışıldığı açıktır. Hukuk dışı yöntemlerle siyasi sonuç elde edilmeye çalışılıyor” sözleriyle dikkat çekti.
Mahkeme Salonu Yetersiz Kaldı
Yoğun katılımın olduğu duruşmada salonun yetersizliği nedeniyle birçok avukat içeri giremedi. Bu durum tartışmalara yol açtı. Avukatların taleplerine rağmen hakim, duruşmanın mevcut salonda devam edeceğini açıkladı. Bu gelişme, davanın tansiyonunu daha da artırdı.
Siyasi Yansımalar Güçleniyor
Davanın ertelenmesi ve tedbir taleplerinin reddedilmesi, siyasette yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Özellikle Özgür Özel’in genel başkanlığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden öne çıkma ihtimali, parti içi dengeleri belirleyecek önemli başlıklar olarak görülüyor.
Kamuoyunda, dava sürecinin yalnızca hukuki bir mücadele olmadığı, aynı zamanda siyasi bir güç mücadelesine dönüştüğü yorumları yapılıyor. 24 Ekim’de görülecek duruşmanın, partinin geleceğini doğrudan etkileyecek kararlarla sonuçlanması bekleniyor.

