CAATSA Yaptırımları: Türkiye ve ABD İlişkilerinde Yeni Dönem Mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri görüşmede kritik başlıkları ele aldı. Görüşmenin en dikkat çekici kısmı ise Trump’ın, Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımlarının kaldırılabileceğine dair açıklaması oldu. Trump, görüşmelerin olumlu ilerlemesi durumunda yaptırımların “hemen” kaldırılabileceğini belirterek diplomatik ilişkilerde yeni bir sürecin işaretini verdi.
CAATSA Nedir ve Neden Önemlidir?
CAATSA, İngilizce adıyla Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act, yani “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” olarak biliniyor. 2017 yılında ABD Kongresi tarafından kabul edilen bu yasa, özellikle Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerle savunma ve istihbarat alanlarında iş birliği yapan kişi veya kurumlara karşı ciddi yaptırımlar öngörüyor.
Bu yasa aynı zamanda ABD Başkanı’nın yaptırımları tek taraflı kaldırma yetkisini de kısıtlıyor. Yasanın hazırlanma süreci, Rusya’nın 2016 ABD seçimlerine müdahale ettiği iddiaları ile aynı döneme denk gelmişti. Dolayısıyla, hem siyasi hem de güvenlik açısından Washington için kritik bir düzenleme olarak kayıtlara geçti.

Türkiye ve S-400 Krizi
Türkiye ile ABD arasında CAATSA yaptırımları meselesinin merkezinde Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi bulunuyor. ABD, Türkiye’nin bu adımının NATO ittifakı açısından güvenlik riski doğurduğunu ve CAATSA’nın 231’inci maddesini ihlal ettiğini savundu. Söz konusu madde, Rusya’nın savunma veya istihbarat sektörüyle iş yapan ülke ya da kurumlara yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
Bunun üzerine Aralık 2020’de, ABD Türkiye’ye yönelik yaptırımları hayata geçirdi. Bu karar, iki ülke arasındaki ilişkilerde en gergin dönemlerden birini başlatmış oldu.
Uygulanan Yaptırımlar Neler Getirdi?
ABD Hazine Bakanlığı’nın aldığı kararla, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) yaptırım listesine eklendi. Bu kapsamda:
- SSB’nin ABD’den teknoloji ve ekipman ihracat lisansı alması engellendi.
- Uluslararası finans kuruluşlarının sağladığı kredilerden faydalanma imkanı kısıtlandı.
- Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve üst düzey yöneticiler Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu ve Faruk Yiğit yaptırım listesine dahil edildi.
- Yaptırım kapsamındaki kişi ve kurumlara ABD’ye giriş yasağı getirildi.
- Bu kişilerin ABD’de gayrimenkul edinmeleri ve döviz üzerinden işlem yapmaları yasaklandı.
- Ayrıca ABD hükümeti, bu kişi veya kurumlarla sözleşme ya da ihale yapma hakkını iptal etti.
Tüm bu yaptırımlar, Türkiye’nin savunma sanayii projelerinde uluslararası iş birliklerini zorlaştırdı ve finansal süreçleri olumsuz etkiledi.
Erdoğan-Trump Görüşmesinin Kritik Önemi
Trump’ın, yaptırımların “hemen kaldırılabileceği” yönündeki açıklaması, Türkiye açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Özellikle savunma sanayi projelerinde dışa bağımlılığın azaltılması hedeflenirken, bu yaptırımların kalkması Türkiye’nin elini rahatlatabilir.
Aynı zamanda, bu gelişme Türkiye-ABD ilişkilerinde yumuşama sinyali olarak görülüyor. Ancak ABD Kongresi’nin bu konuda nasıl bir tavır alacağı, sürecin geleceğini belirleyecek en kritik unsur olacak.
Gelecek İçin Senaryolar
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ihtimali, hem ekonomik hem de diplomatik açıdan yeni fırsatlar doğurabilir. Ancak ABD’nin, Rusya ile iş birliği yapan ülkeler konusunda sert bir politika izlediği biliniyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bundan sonraki süreçte denge politikasını nasıl sürdüreceği merak konusu.
Eğer yaptırımlar kaldırılırsa, bu durum sadece savunma sanayi açısından değil, aynı zamanda uluslararası finans kuruluşlarıyla iş birlikleri açısından da yeni bir dönemi başlatabilir. Aksi durumda ise Türkiye, kendi savunma sanayii projelerine hız vererek bağımsızlığını daha da güçlendirme yoluna gidebilir.

