Brexit’in Bedeli: AB Yatırımları ve EIB Fonları Kaybedildi
Avrupa Yatırım Bankası’nın (EIB) eski Başkanı Brian Unwin, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasıyla birlikte büyük bir uzun vadeli finansman kaybı yaşandığını belirtti. İngiliz gazetesi The Guardian’da yayımlanan mektubunda Unwin, ülkenin altyapı yatırımlarında kritik bir rol oynayan EIB fonlarına erişimin kesilmesinin ekonomik büyümeyi ciddi şekilde etkilediğini vurguladı.
EIB, İngiltere’ye 150 Milyar Sterlinlik Yatırım Sağladı
Brian Unwin’in açıklamasına göre, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’ne üye olduğu dönemde yaklaşık 150 milyar sterlinlik yatırım aldı. Bu yatırımlar ağırlıklı olarak altyapı projelerinde kullanıldı. Unwin, EIB’nin bu yatırımlar sayesinde iki ila üç kat daha fazla özel finansmanı harekete geçirebildiğini, dolayısıyla etkisinin yalnızca doğrudan yatırımla sınırlı kalmadığını ifade etti.
EIB Yerine Kurulan Yerel Bankalar Yetersiz Kaldı
Brexit sonrası dönemde İngiltere hükümeti tarafından kurulan bölgesel yatırım bankalarının, EIB’nin sağladığı uzun vadeli finansman seviyesine ulaşamadığı belirtiliyor. Unwin, bu nedenle ülkenin büyüme ve kalkınma politikalarının sekteye uğradığını savundu.
Ayrıca, hükümetin Brexit taraftarlarına karşı daha cesur bir tutum sergilemesi durumunda, EIB finansmanına yeniden erişim konusunda yeniden müzakere olasılığının doğabileceğini ifade etti.
Karşı Görüş: “Egemenlik, Ekonomik Kazanımlardan Daha Değerlidir”
Unwin’in açıklamasına paralel olarak yayımlanan bir diğer mektupta ise Brexit karşıtlarına eleştiri geldi. Trade Unions Against the EU adlı kuruluşun ulusal görevlisi Fawzi Ibrahim, aynı gazetede yayımlanan açıklamasında, Brexit’in ekonomik etkilerinin tartışmalı olduğunu savundu.
Ibrahim, Birleşik Krallık’ın referandum sonrası yaşadığı sterlin değer kaybının geçici olduğunu ve kısa sürede toparlandığını belirtti. Ona göre, ekonomik dalgalanmalara rağmen ulusal egemenlikten taviz verilmemesi gerektiği ifade edildi.
“Egemenlik Parayla Ölçülemez” Vurgusu
Fawzi Ibrahim, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
“Kanadalılar, güney sınırlarından gelen tarifeleri önlemek için ABD’nin 51. eyaleti olmayı düşünmüyor. Çünkü onlar bilir ki, bağımsızlık ve egemenlik, sterlin ya da sentle ölçülemez; paha biçilmezdir.”
Ibrahim, Brexit’e karşı çıkan çevrelerin, ekonomik korkulara dayalı tahminlerinin gerçekleşmediğini de öne sürdü. Egemenliğin, her şeyin üzerinde bir değer taşıdığını savundu.
EIB Fonlarına Yeniden Erişim Tartışma Konusu
Brian Unwin’in önerisi, hükümetin EIB ile yeniden ilişki kurulması için adım atması yönünde oldu. Ancak bu, Brexit sürecinde egemenliği temel gerekçe olarak savunan çevrelerle çelişiyor. EIB fonlarına erişim, yalnızca teknik bir mesele değil; aynı zamanda siyasi bir tartışma başlığı haline gelmiş durumda.
Brexit Sonrası Yatırım Açığı Sürüyor
Ekonomistlere göre, Birleşik Krallık, AB’den ayrıldıktan sonra yatırım anlamında önemli ölçüde dış kaynak kaybına uğradı. EIB gibi uzun vadeli düşük faizli fonlama sağlayan kurumlara erişimin kesilmesi, ülkenin özellikle altyapı alanındaki kalkınma projelerinde daha yüksek maliyetlere ve gecikmelere yol açtı.
Hükümetin kurduğu bölgesel kalkınma bankaları ise henüz beklenen düzeyde etkinlik sağlayabilmiş değil. Uzmanlara göre bu durum, ülke genelinde büyüme hedeflerinin sekteye uğraması riskini beraberinde getiriyor.