Balenciaga’nın 4.350 Sterlinlik Kahve Çantası Tartışma Yarattı

Balenciaga, 4.350 sterlinlik kahve bardağı şeklindeki çantasıyla moda dünyasında tartışma yarattı. Gösteriş mi, sanat mı? Uzmanlar ikiye bölündü.

Dünyaca ünlü moda markası Balenciaga, lüks tüketimin sınırlarını zorlayan yeni tasarımıyla dikkat çekti. Lauren Sánchez, geçtiğimiz günlerde Los Angeles’ta bir toplantıya giderken elinde kahve bardağı gibi görünen bir çanta taşıdı. Ancak bu sıradan bir kahve değil, fiyatı tam 4.350 sterlin olan, dana derisinden üretilmiş bir Balenciaga clutch’tı.

Bu tasarım, markanın daha önce ürettiği 85 sterlinlik porselen kahve bardağını ve hatta sıradan karton kahve bardaklarını andırıyor. Ancak fiyatı, İngiltere’deki ortalama bir kahve fiyatından yaklaşık 4.346 sterlin daha yüksek.

Moda Dünyasında Artan “Kitsch Lüks” Trendi

Sánchez’in bu tercihi aslında tekil bir örnek değil. Son dönemde birçok lüks marka, gündelik nesneleri taklit eden yüksek fiyatlı çantalarla dikkat çekiyor. Gigi Hadid, geçtiğimiz aylarda, meyve suyu kutusuna benzeyen 1.541 sterlinlik Moschino imzalı bir vintage çanta kullanmıştı.

Louis Vuitton’un 1.980 sterlinlik boya kutusu şeklindeki çantası ve yine Balenciaga’nın baharatlı cips paketi formundaki tasarımları da bu akımın örnekleri arasında. İngiliz tasarımcı Anya Hindmarch ise Frosties mısır gevreği kutusu ve Perelló zeytin tenekesinden ilham alan çantalarıyla bu trendi devam ettiriyor.

Uzmanlar İkiye Bölündü: Moda mı, Gösteriş mi?

Kingston Sanat Okulu’ndan moda ve tasarım profesörü Iain R Webb, bu yaklaşımın modada yeni olmadığını hatırlatıyor: “Moda, her zaman sıradan ve işlevsel olanı sahiplenmiştir. Marie Antoinette’in çoban kılığına girmesinden, Vetements’in 185 sterlinlik DHL tişörtüne kadar örnekler var.”

Ancak Fashion Revolution hareketinin kurucularından Orsola de Castro bu tasarımların artık anlamını yitirdiğini savunuyor: “Andy Warhol’un Campbell’s çorba kutuları gibi o dönemde bu bir başkaldırıydı. Şimdi ise sadece gösteriş ve bayağılık.”

Ekonomik Adaletsizliğin Yansıması mı?

Dr. Gaby Harris, lüks markaların bu tür tasarımlarının altında yatan temel problemi şöyle açıklıyor: “Zenginlerin, gündelik tüketim unsurlarıyla oynarken dahi ayrıcalığını sürdürmesi.” Özellikle kahve gibi, bugün artan enflasyonla birlikte birçok kişi için lüks haline gelen bir nesnenin, binlerce sterlinlik bir çanta olarak sunulması tepki topluyor.

Harris, “Kahve gibi bir gündelik ürün artık birçok kişi için pahalı bir lüksken, en zenginler bunu statü simgesi olarak kullanıyor. Bu oldukça ironik” diyor.

Tüketim Çılgınlığının 80’lere Dönüşü

Uzmanlar, bu eğilimi Donald Trump‘ın yeniden başkanlığa dönüşüyle popülerleşen 80’ler gösteriş modasının geri gelişiyle de ilişkilendiriyor. Iain R Webb, “Moda yine ‘Ben zenginim’ demenin en doğrudan yolu haline geldi” derken, trend analisti Sean Monahan ise Amerikan elitinin statü arayışında karmaşa yaşadığını söylüyor: “Bir dönem zenginlik saklanırdı, şimdi gösteriş ile gizleme arasında dengesiz bir dönem yaşanıyor.”

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: