Ayşe Barım’ın Tutukluluğu Devam Ediyor: 30 Yıla Kadar Hapis Talebiyle Yargılanıyor
Gezi Parkı olaylarına ilişkin davalar arasında en dikkat çeken isimlerden biri olan Ayşe Barım, hakkında istenen 30 yıla kadar hapis cezası ile yeniden gündeme geldi. Ünlü menajerin, Gezi Parkı sürecinde sanatçıları eylemlere yönlendirdiği ve olayların planlayıcıları arasında yer aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanatçılara Yönlendirme İddiası Gündemde
Gezi Parkı protestoları, Türkiye’nin yakın dönem tarihine damga vuran toplumsal hareketlerden biri olarak bilinirken, bu olaylarda rol aldığı öne sürülen isimler hakkında yürütülen soruşturmalar devam ediyor. Bu kapsamda yargılanan isimlerden biri olan menajer Ayşe Barım, kamuoyunun yakından tanıdığı birçok sanatçının temsilciliğini üstlenmiş bir isim olarak öne çıkıyor.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Barım’ın şirketine bağlı sanatçıları eylemlere yönlendirdiği ve bu kapsamda “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüse yardım etmek” suçunu işlediği iddia ediliyor.
Tutukluluk İncelemesi Dosya Üzerinden Gerçekleşti
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme heyeti, delil durumu ve kaçma şüphesi gibi nedenleri göz önünde bulundurarak Barım’ın cezaevindeki sürecinin devam etmesine hükmetti.
Dava 1 Ekim’de Devam Edecek
Kamuoyunun dikkatle takip ettiği bu davanın bir sonraki duruşması 1 Ekim saat 10.00’da İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Davanın seyri, hem sanat camiasında hem de sosyal medya platformlarında merakla bekleniyor. Gezi Parkı davası kapsamında birçok ismin adının geçmesi, bu yargılamaları daha da dikkat çekici hale getiriyor.
Toplumsal Yansımaları Tartışılıyor
Barım hakkındaki suçlamalar sadece yargı cephesinde değil, kamuoyunda da derin yankı buldu. Sanat dünyasında etkin bir isim olması ve birçok ünlü ismi temsil etmesi nedeniyle, bu dava sadece hukuki değil aynı zamanda sosyokültürel bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Özellikle ifade özgürlüğü, sanatçının politik rolü ve yönlendirme kavramı, dava sürecinin temel tartışma konuları arasında yer alıyor.

