Avrupa Bankacılığında Sürpriz Hamle: MPS’ye Norveç Desteği

Norveç’in 1.7 trilyon dolarlık varlık fonu, Monte dei Paschi’nin Mediobanca’ya yönelik hisseli satın alma teklifini destekleyeceğini açıkladı.

Avrupa’nın en tartışmalı finans kuruluşlarından biri olan Monte dei Paschi di Siena (MPS), İtalya’nın en köklü bankası olmasına rağmen yıllardır süren krizle boğuşuyor. Şimdi ise tüm gözler 17 Nisan’daki genel kurul toplantısında: MPS, rakibi Mediobanca’yı devralmak için yeni bir sermaye artırımı planlıyor ve bu plana beklenmedik bir destek geldi.

Norveç’in 1.7 trilyon dolarlık varlık fonunu yöneten NBIM (Norges Bank Investment Management), MPS’nin bu hamlesine destek vereceğini resmen açıkladı.

Stratejik Yatırım: Norveç MPS’nin Oy Kıymetini Arttırıyor

NBIM, 2024 sonunda MPS’de %2.34, Mediobanca’da ise %1.45 oranında hisseye sahipti. Bu oranlar, Norveç’in sadece sessiz bir yatırımcı değil, aynı zamanda stratejik bir aktör olduğunu gösteriyor. Fon, destek kararını kendi resmi web sitesinden duyurarak bu adımı şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaştı.

NBIM’in desteği, İtalyan devletinin 2017’de kurtarma operasyonu ile %68’e çıkardığı ancak sonrasında %11.7’ye kadar düşürdüğü MPS’deki kamu payına da kritik bir tamamlayıcı rol oynayabilir.

Ticari Ağ + Yatırım Bankacılığı: Stratejik Birleşme mi, Riskli Macera mı?

MPS’nin hedefi net: Mediobanca’nın yatırım ve varlık yönetimi gücünü, kendi geniş ticari ağıyla entegre etmek. Özellikle tüketici finansmanında halihazırda birlikte çalışan iki kurumun, bu işbirliğini kurumsal bir evlilikle taçlandırması planlanıyor.

Ancak bu birleşme planı, Mediobanca cephesinde alarm zilleri çalmasına neden oldu. Şirket, teklifin hissedar değeri yaratmak yerine yok edebileceği uyarısında bulundu. Buna rağmen MPS, Mediobanca markasını koruyacağını ve ayrı bir CEO ile bağımsız yapı sağlayacağını belirtiyor.

Son Söz Uluslararası Fonlarda

İtalyan hissedarların projeye destek vermesi bekleniyor. Ancak kilit faktör, MPS’ye son yıllarda yatırım yapan onlarca uluslararası fonun oy tercihi olacak. İtalyan devletinin payının azalmasıyla birlikte bu fonların ağırlığı artmış durumda.

Neticede 17 Nisan’daki oylama, sadece iki banka arasındaki kaderi değil; aynı zamanda Avrupa bankacılığının geleceğini şekillendirebilecek bir birleşme dinamiğini temsil ediyor. Sonuç şimdilik belirsiz. Ancak Norveç’in attığı bu stratejik adım, gidişatı kökten değiştirebilir.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz