Adli Tıp Kurumu’ndan Kritik Karar: Ayşe Barım Tam Teşekküllü Hastaneye Sevk Edilecek
Adli Tıp Kurumu (ATK), Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan Ayşe Barım hakkında önemli bir karar aldı. Kurum, Barım’ın sağlık durumuna ilişkin kesin bir değerlendirme yapılabilmesi için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmesine karar verdi. Bu süreçte yapılacak tetkiklerin ardından, cezaevinde kalmasının tıbbi olarak uygun olup olmadığı belirlenecek.
Ayşe Barım’ın Sağlık Durumu İnceleme Altında
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Temmuz’da Adli Tıp Kurumu‘na başvurarak Ayşe Barım’ın cezaevinde kalmasında herhangi bir sağlık riski bulunup bulunmadığını sordu. Bu talep doğrultusunda Barım, aynı gün muayeneye alındı ve ilk rapor savcılığa gönderildi. Ancak gelişmeler bununla sınırlı kalmadı.
16 Temmuz’da yeniden yapılan başvuru sonrası, Barım ikinci kez Kurul önüne çıkarıldı. Kurulun hazırladığı yeni rapor ise daha kapsamlı ve ileri tetkikler gerektirdiğini ortaya koydu.
Uzmanlık Kurulu Kararını Verdi: Detaylı Tetkik Şart
ATK 11. İhtisas Kurulu tarafından 23 Temmuz tarihinde hazırlanan mütalaada, çok sayıda tıbbi branşın değerlendirmesi gerektiği vurgulandı. Kurul, İç Hastalıkları, Kardiyoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Radyoloji-Girişimsel Nöroradyoloji, Gastroenteroloji ve Psikiyatri bölümlerinin bulunduğu tam teşekküllü bir hastanede değerlendirme yapılmasını istedi.
Bu değerlendirme kapsamında:
- Kilo kaybının nedenlerinin araştırılması,
- Gerekli kardiyak işlemlerin yapılması,
- Etkili bir tedavi planının oluşturulması,
- Ve tüm bu işlemler sonrası hazırlanan ayrıntılı raporun ATK’ya iletilmesi talep edildi.
Kurul, bu veriler ışığında cezaevinde kalmasının uygun olup olmayacağına karar verileceğini bildirdi.
Tedavi Süreci Tamamlanmadan Karar Verilmeyecek
Raporda özellikle, etkin tedavi sürecinin tamamlanması ve ardından elde edilecek ayrıntılı sağlık kurulu raporları ile ekokardiyografi gibi tetkiklerin sonuçlarının iletilmesinin zorunlu olduğu belirtildi. Ancak bu belgelerin tamamlanmasından sonra nihai değerlendirme yapılabileceği vurgulandı.
Bu durum, yalnızca Ayşe Barım için değil, benzer şekilde cezaevinde ciddi sağlık sorunları yaşayan diğer tutuklular için de emsal teşkil edebilir. Özellikle çok disiplinli tıbbi yaklaşım gerektiren durumlarda, cezaevi koşullarının yetersiz kalabileceğine dair bir gösterge niteliği taşımaktadır.

