Afgan Kadınları Hayatta Kalma Mücadelesi Veriyor: “Beni Öldürseler de Yüzümü Tamamen Kapatmayacağım”
Eğitim alamıyor, kamuda çalışamıyorlar. Geçen hafta kamusal alanda yüzlerini göstermeleri ve şarkı söylemeleri yasaklandı. Taliban’ın ağır baskısına rağmen, Afganistan’da bazı kadınlar, zanaatları ile para kazanarak hayatta kalmaya çalışıyor.
Zanaatkâr Kadınların Mücadelesi
Artijaan’ın zanaatkâr kadınları, Taliban’ın baskılarına rağmen, nakış yaparak hayatta kalmaya çalışıyor. Zeynep Atmaca’nın haberine göre, Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinin üzerinden üç yıl geçti. Bu süre zarfında kadın hakları sürekli geriledi. Kadınların yüzlerini toplum içinde göstermesi, yüksek sesle kitap okuması ve şarkı söylemesi bile yasaklandı.
Gerçek ismini gizlemek zorunda kalan Shabnam ve işvereni Belinda Idriss, bu yasaklarla yaşamaya çalışan iki kadın. Shabnam, tıp fakültesinin ikinci sınıfında okumayı çok istemesine rağmen, Taliban baskısı nedeniyle eğitimini bırakmak zorunda kaldı. Belinda Idriss ise Fransa’daki hayatını askıya alarak Afgan kadınlarına umut oldu.
Zanaatın Kültürel Önemi
Belinda Idriss (solda) üretimi kontrol ederken. Altta Afgan bir zanaatkâr ahşap boyuyor.
Belinda Idriss, çevrimiçi olarak bir araya geldiğimiz 34 yaşındaki Yemen kökenli bir Fransız. Küçük yaşta hediye edilen bir çift küpenin üretiminde kullanılan geleneksel tekniğin kaybolduğunu fark ettiğinde, zanaatların sürdürülebilirliğinin kültürel önemini anladı. Afgan zanaatına olan ilgisi, onu 2021 yılında Kabil’e götürdü. Ancak, Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesiyle Fransa’ya dönmek zorunda kaldı. Buna rağmen, ülkede kalan zanaatkârlara destek olmak için Afganistan’a geri döndü.
Zanaatkâr Kadınlara Destek
Belinda Idriss, Taliban’ın getirdiği yeni yasaklarla başa çıkmaya çalışarak, Afganistan’da yedi farklı ilde kadınları çalıştırmayı sürdürüyor. Taliban yönetimi altında özel bir şirket kuran ilk kadın olan Idriss, projeyi büyütmeye devam ediyor. Ancak, her yeni ilde çalışabilmek için yerel otoritelerden izin almak zorunda kalıyor.
Yeni Yasalar Kadınlara Ciddi Kısıtlamalar Getirdi
21 Ağustos 2024’te onaylanan 35 yeni yasa ile Afganistan’daki kadınlar üzerindeki baskılar arttı. Kadınlar, kamuya açık alanlarda yüzlerini ve vücutlarını tamamen örtmek zorunda. Seslerinin duyulması yasaklandı; şarkı söylemek, şiir okumak ya da yüksek sesle konuşmak yasak. Ayrıca, kadınların tek başına seyahat etmeleri de yasaklandı. Bu yasalar, Taliban’ın Afgan toplumunu katı bir İslam hukuku çerçevesinde yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olarak görülüyor.
Hayatta Kalma Mücadelesi
Artijaan sayıları 40’ı bulan zanaatkâr kadınla çalışıyor ve 1000 kişilik bir kadın topluluğunu eğitiyor. Shabnam, Taliban baskısı nedeniyle tıp fakültesini bırakmak zorunda kalmış genç bir kadın. Hayatının değişimine isyan eden Shabnam, yüzünü tamamen kapatmayı reddediyor. O, dini bütün bir Müslüman olarak günde beş vakit namazını kılmasına rağmen, Taliban’ın dayattığı yasaklara karşı duruyor.
Genç kadın hayatının değişimine isyan ediyor “Eskiden arkadaşlarımla haftada 1-2 kez görüşürdüm, doğum günlerimizde kutlamalar yapardık. Bu geçen yıla kadar hâlâ bir derece mümkündü. Şu an arkadaşlarımı sekiz aydır görmüyorum.” Bunun üzerine son gelen yasaklarla ilgili ne düşündüğünü, ne yapacağını soruyorum. “Beni öldürseler de yüzümü tamamen kapatmayacağım, maske takmayacağım” diyen Shabnam aslında dini bütün bir Müslüman, günde beş vakit namazını kılıyor. “Maske takmazsam hapse girme ihtimalim olduğunu biliyorum. Tüm bunlar çok zor, ama İslam bana yüzümü kapamamı söylemiyorsa onlar kim oluyor da sadece gözlerimin görünebileceğini söylüyorlar?” Shabnam’ın en büyük şansı erkek kardeşleriyle arasının çok iyi olması. “Bizim için çok üzülüyorlar. Hava alalım diye bizi pikniğe götürüyorlar” diye anlatıyor. Birkaç yıl önce ölen, mühendis babası, ailesinin diğer üyelerinden farklı olduğu için, Shabnam ve kız kardeşleri baba tarafındaki tüm kuzenleri gibi 12-13 yaşında evlenmek zorunda kalmamışlar. Finlandiya’ya gidip tıp fakültesine yeniden başlayabilme hayali kuran genç kadın jinekoloji eğitimi almak istiyor. “Afgan hastanelerinde o kadar kötü kadın doktorlarına rastladım ki. Özellikle doğum sırasında çok sorumsuz davranabiliyorlar. Buraya, Kabil’e dönüp bu işi yapabilmek en büyük isteğim” diye anlatıyor heyecanla.
Son Kısıtlamalar Kadınları Yıkıma Sürüklüyor
Shabnam, son gelen kısıtlamalardan sonra büyük bir karanlığın başladığını hissediyor. Taliban hükümetinin, kadınlara insanlık dışı kısıtlamalar getirdiğini, İslam’ın öğretisiyle çeliştiğini belirtiyor. “Bir gün evden hiç çıkamayacağım, belki de sesimi bile duyuramayacağım” diyen Shabnam, Afgan kadınlarının yaşadığı trajediyi dile getiriyor.
Gelecek Umutları
Shabnam, Finlandiya’da yaşayan eşine kavuşma hayaliyle yaşıyor. Afganistan’da yeniden tıp fakültesine dönüp jinekolog olma hayalini sürdürüyor. Ancak, bu hayal Taliban’ın baskıları nedeniyle giderek zorlaşıyor.
Shabnam’ın hikayesi, Afgan kadınlarının zorlu mücadelesini ve hayatta kalma çabalarını gözler önüne seriyor.
Kaynak: Oksijen / Zeynep Atmaca