THY’den Boeing Açıklaması: “Anlaşma Olmazsa Airbus’a Yönelebiliriz!”

THY’den Boeing Açıklaması: “Anlaşma Olmazsa Airbus’a Yönelebiliriz!”

THY Başkanı Ahmet Bolat, “CFM ile anlaşamazsak Boeing yerine Airbus’a dönebiliriz” diyerek havacılıkta yeni bir dönemin sinyalini verdi.

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, Stockholm’de gerçekleştirilen bir toplantıda yaptığı açıklamalarla havacılık gündemini yeniden şekillendirdi. Bolat, Boeing 737 MAX uçaklarının motor tedarik süreciyle ilgili kritik bilgiler verirken, “CFM ile anlaşmaya varamazsak Airbus’a dönebiliriz” sözleriyle dikkat çekti. Bu açıklama, hem global havacılık piyasasında hem de Türkiye’nin stratejik filo planlamasında önemli yankı uyandırdı.

THY’nin Boeing ile Görüşmeleri Sürüyor

Ahmet Bolat, Boeing 777X modeline olan ilgilerini koruduklarını belirterek, “Bu uçaklarla ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz, sipariş için doğru zamanı bekliyoruz” dedi. Bu ifadeler, THY’nin uzun vadeli filo planlamasında temkinli bir yaklaşım benimsediğini ortaya koydu. Şirket, küresel hava trafiğinde yaşanan dalgalanmalara rağmen büyüme stratejisinden taviz vermeden ilerliyor.

Boeing’in 777X modelinin, daha uzun menzil ve yakıt verimliliğiyle öne çıktığı biliniyor. Ancak Bolat’ın vurguladığı gibi, THY aceleci davranmıyor; teknolojik gelişmeler ve maliyet dengesine göre nihai kararını şekillendirecek.

Motor Görüşmeleri Kritik Noktada

Bolat, CFM International ile yürütülen görüşmelere değinerek, “CFM ile başladığımızda birbirimizden oldukça uzaktık, ancak ilerleme kaydettik. Yine de maliyet tarafında çözmemiz gereken birkaç konu daha var” dedi. Bu açıklama, THY’nin Boeing 737 MAX filosu için motor tedarik sürecinde pazarlıkların devam ettiğini gösteriyor.

CFM, General Electric ile Safran’ın ortak girişimi olarak dünyanın en büyük motor üreticilerinden biri konumunda. Bu nedenle yapılacak anlaşmanın yalnızca THY’nin değil, global havacılık sektörünün de yönünü etkileyebileceği değerlendiriliyor.

Airbus Alternatifi Masada

Ahmet Bolat, olası bir anlaşmazlık durumunda Airbus seçeneğinin masada olduğunu belirterek, “CFM ile anlaşmaya varamazsak Boeing yerine Airbus’a dönebiliriz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, THY’nin esnek filo yönetimi anlayışını da yansıtıyor.

Son yıllarda Airbus A321neo ve A350 modelleriyle başarılı performanslar sergileyen THY, geçmişte her iki üreticiden de uçak alımları gerçekleştirmişti. Dolayısıyla Airbus’a yönelmek, şirket için tamamen yeni bir strateji değil; aksine, maliyet ve operasyonel verimliliği artırmayı hedefleyen rasyonel bir adım olarak değerlendiriliyor.

Filo Planlamasında Stratejik Denge

Türk Hava Yolları, global ölçekte büyümeye devam ederken filo çeşitliliğini stratejik bir avantaja dönüştürmeye odaklanıyor. Bolat’ın açıklamaları, şirketin kısa vadeli maliyetlerden ziyade uzun vadeli sürdürülebilirliği öncelediğini gösteriyor.

Bu bağlamda, Boeing ve Airbus arasındaki rekabet, sadece iki üretici arasındaki ticari bir mücadele değil; aynı zamanda THY’nin gelecekteki vizyonunun da bir göstergesi niteliğinde. Özellikle yeni nesil uçak teknolojileri, yakıt verimliliği ve çevresel faktörler, karar sürecinde belirleyici rol oynayacak.

Havacılık Sektöründe Dengeler Değişiyor

Pandemi sonrası hızla toparlanan havacılık sektöründe, tedarik zinciri sorunları ve artan maliyetler tüm üreticileri etkiliyor. THY’nin hem Boeing hem de Airbus ile yürüttüğü görüşmeler, şirketin bu zorlukları avantaja çevirmek istediğini ortaya koyuyor.

Ahmet Bolat’ın açıklamaları, global ölçekte havacılık dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemde geldi. Dolayısıyla bu süreçte atılacak adımlar, yalnızca Türk Hava Yolları’nın değil, Türkiye’nin uluslararası havacılık konumunun da geleceğini belirleyecek.

THY Stratejik Kararını Zamanında Verecek

THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın ifadeleri, şirketin temkinli ama kararlı duruşunu yansıtıyor. Görüşmelerin sonucu ne olursa olsun, Türk Hava Yolları’nın küresel rekabette güçlü konumunu koruyacağı öngörülüyor.

Şirketin Boeing’le masadaki süreci dikkatle sürdürmesi, aynı zamanda Airbus gibi alternatifleri açık tutması, kurumsal esnekliğin ve stratejik öngörünün bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz