Yıllık Enflasyon TÜİK’e Göre Yüzde 33,29, ENAG’a Göre Yüzde 63,23 Oldu
Türkiye’de enflasyon rakamları eylül ayı için açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 33,29, aylık bazda ise yüzde 3,23 artış gösterdi. Ancak ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) tarafından paylaşılan verilere göre yıllık enflasyon yüzde 63,23, aylık enflasyon ise yüzde 3,79 oldu. Bu farklılık, ekonomik verilerin güvenilirliği konusunda kamuoyunda yeni tartışmalara yol açtı.
TÜİK Verilerine Göre Enflasyonda Beklentilerin Üzerinde Artış
TÜİK’in açıkladığı resmi rakamlara göre, 2025 yılı Eylül ayında enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Verilere göre, TÜFE bir önceki aya göre yüzde 3,23 artarken, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 33,29’luk bir yükseliş kaydedildi. Ayrıca, on iki aylık ortalamalara göre enflasyon yüzde 38,36 olarak belirlendi.
Ekonomistlerin beklentisi, AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi sonuçlarına göre eylülde aylık yüzde 2,47 seviyesindeydi. Ancak gerçekleşen rakamlar bu öngörünün oldukça üzerinde geldi. Bu durum, fiyatlardaki artışın piyasa tahminlerini aştığını gösteriyor.
ENAG’ın Verileri Daha Yüksek Oranlara İşaret Ediyor
ENAG’ın eylül enflasyonu ise dikkat çekici bir farklılık ortaya koydu. ENAG’a göre aylık bazda artış yüzde 3,79, yıllık artış ise yüzde 63,23 oldu. Bu oran, resmi verilerin neredeyse iki katına yakın. ENAG, ağustos ayında enflasyonu yüzde 65,49 olarak açıklamıştı. Dolayısıyla yıllık enflasyonda kısmi bir gerileme yaşansa da aylık enflasyonda yükseliş gözlendi.
Uzmanlar, TÜİK ve ENAG arasındaki farkın vatandaşların ekonomik algısına doğrudan yansıdığını belirtiyor. Tüketiciler, günlük yaşamda hissettikleri fiyat artışlarını çoğu zaman resmi verilerle örtüştüremiyor. Bu da “enflasyon hissi” ile “enflasyon rakamı” arasındaki mesafeyi daha görünür hale getiriyor.
Vatandaşların Gündelik Hayatına Etkileri
Gıda, ulaşım, enerji ve barınma kalemlerindeki fiyat artışları enflasyonun vatandaş üzerindeki baskısını artırıyor. Özellikle sabit gelirli kesim için, TÜİK’in açıkladığı yüzde 33,29’luk yıllık enflasyon bile oldukça yüksek kabul edilirken, ENAG’ın yüzde 63,23’lük tahmini, halkın alım gücünün ne denli eridiğini daha çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
Aylık bazda yüzde 3,23 ila yüzde 3,79 arasında değişen artış oranları, temel tüketim mallarının fiyatlarının hızla yükseldiğini gösteriyor. Bu tablo, maaş artışlarının fiyat yükselişlerine yetişemediğini ve geniş kitlelerin yaşam standartlarının gerilediğini ortaya koyuyor.
Enflasyonda Yıl Sonu Beklentisi
Ekonomistler, yılın son çeyreğine girilirken enflasyonun seyrine ilişkin farklı senaryolar üzerinde duruyor. Bazı uzmanlar, enflasyondaki artışın devam edeceğini öngörürken, bazıları ise baz etkisinin devreye girmesiyle yıl sonunda resmi rakamların nispeten gerileyebileceğini savunuyor. Ancak mevcut göstergeler, fiyat istikrarının kısa vadede sağlanmasının zor olduğunu gösteriyor.
Enflasyon Verilerindeki Farklılık Neyi Gösteriyor?
TÜİK ve ENAG verilerinin birbirinden bu kadar farklı olması, enflasyon ölçüm yöntemlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi. TÜİK resmi olarak baz alınsa da, ENAG’ın verileri kamuoyunda geniş yankı buluyor. Bu farklılık, politika yapıcıların aldığı ekonomik kararların toplumsal güvenilirliğini de etkiliyor.
Eylül ayı enflasyon rakamları, Türkiye ekonomisinin zorlu süreçten geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Resmi veriler ile alternatif hesaplamalar arasındaki fark, ekonomik gerçeklik algısını doğrudan etkiliyor. Önümüzdeki dönemde fiyat istikrarı için atılacak adımlar, milyonlarca vatandaşın yaşam standartlarını belirleyecek.
