Merkez Bankası Eylül Ayı Faiz Kararı İçin Gözler Saat 14.00’e Çevrildi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bugün gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından Eylül ayı faiz kararını açıklayacak. Kritik karar saat 14.00’te duyurulacak. Ekonomi çevreleri, iş dünyası ve vatandaşlar, alınacak kararı merakla bekliyor.
Temmuz’da Sürpriz İndirim Gelmişti
Merkez Bankası, 24 Temmuz’da yaptığı son toplantıda beklentilerin ötesine geçerek politika faizini 300 baz puan indirip yüzde 43’e çekmişti. Bu karar, Mart ayından bu yana yapılan ilk faiz indirimi olarak kayıtlara geçti. Ağustos ayında PPK toplantısı yapılmazken, Eylül ayı için piyasaların genel beklentisi faiz indiriminin sürmesi yönünde. Ancak Temmuz’daki kadar keskin bir adımın atılması beklenmiyor.
Küresel Yatırımcıların Beklentileri
Uluslararası yatırım bankalarının tahminleri de faiz kararı öncesi gündeme oturdu. Goldman Sachs, daha önce 350 baz puan olarak açıkladığı indirim öngörüsünü, son enflasyon verilerinin yüksek gelmesi nedeniyle 200 baz puana düşürdü. Benzer şekilde JP Morgan da, Ağustos ayında enflasyonun beklentileri aşması sebebiyle Eylül’de daha sınırlı bir indirimin mümkün olabileceğini açıkladı.
JP Morgan’ın raporuna göre, yıllık enflasyon yüzde 33’e yaklaşırken, aylık artışın yüzde 2’nin üzerine çıkması beklentilerin üzerinde bir tablo ortaya koydu. Bu nedenle bankanın tahmini 200 baz puanlık indirim yönünde şekillendi.
Siyasi Belirsizlik Ekonomiyi Etkiliyor
Bloomberg ise Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin yatırımcı beklentilerini doğrudan etkilediğine dikkat çekti. CHP’nin İstanbul il yönetiminin görevden uzaklaştırılmasıyla piyasada oluşan satış baskısı, Türk lirası varlıklarında dalgalanmalara neden oldu. Bloomberg analizinde, Merkez Bankası’nın bu tabloyu faiz kararına dahil etmek zorunda kalacağı vurgulandı.
Mart ayında Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından piyasalarda sert satışların yaşanması, lirayı istikrara kavuşturmak için 50 milyar doların üzerinde rezerv harcanmasına ve faizlerin artırılmasına yol açmıştı. Bu örnek, siyasi gelişmelerin ekonomi üzerindeki doğrudan etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ekonomistlerin Anketlerinden Çıkan Tahminler
AA Finans’ın 26 ekonomist ile yaptığı ankette, Eylül ayı için 200 baz puan indirim beklentisi ön plana çıktı. Benzer şekilde Reuters’ın 17 ekonomist ile gerçekleştirdiği ankette de yıl sonuna kadar indirimlerin devam edeceği ve faizin yüzde 36 seviyelerine gerileyeceği tahmin edildi.
TCMB’nin kendi piyasa katılımcıları anketinde de benzer bir tablo yer alıyor. Eylül ayında faizin yüzde 40,90’a, Ekim’de yüzde 38,60’a, yıl sonunda ise yüzde 36,16’ya çekilmesi bekleniyor.
Enflasyon ve Günlük Hayata Etkiler
Faiz kararlarının en önemli yansıması, doğrudan enflasyon ve günlük yaşam üzerinde hissediliyor. Politika faizindeki değişiklik, kredi faizlerinden mevduat getirilerine kadar tüm finansal dengeleri etkiliyor. Bu durum, vatandaşın borçlanma maliyetini ve tasarruf tercihlerini doğrudan belirliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ağustos ayında enflasyon yüzde 2,04 artış gösterdi ve yıllık oran yüzde 32,95 olarak açıklandı. Ancak ENAG farklı bir tablo ortaya koydu; onların ölçümüne göre aynı dönemde aylık artış yüzde 3,23, yıllık enflasyon ise yüzde 65,49 oldu.
Ekonomi yönetimi, faiz indirimleriyle birlikte harcamaları teşvik etmeyi, büyümeyi desteklemeyi ve aynı zamanda fiyat istikrarını korumayı hedefliyor. Ancak yüksek enflasyon ortamında bu dengeyi kurmak her zamankinden daha zor hale geliyor.
2026’ya Doğru Beklentiler
Ekonomistlerin uzun vadeli tahminleri de dikkat çekiyor. Reuters anketine göre, faiz indirimlerinin kademeli olarak devam etmesi ve 2026 sonunda politika faizinin yüzde 23 seviyelerine kadar gerilemesi bekleniyor. Ancak bu senaryonun gerçekleşebilmesi için enflasyonun kontrol altına alınması, siyasi belirsizliklerin azalması ve küresel finansal koşulların destekleyici olması gerekiyor.
Kararın Sonuçları Yakından İzlenecek
Bugün saat 14.00’te açıklanacak olan faiz kararı, yalnızca piyasalar için değil, aynı zamanda milyonlarca vatandaşın ekonomik planlaması için de belirleyici olacak. Kredi maliyetlerinden konut sektörüne, yatırım tercihlerinden enflasyon beklentilerine kadar geniş bir alanda etkiler hissedilecek. Gözler Merkez Bankası’nın atacağı adımda olacak.
