Aşırı Sağcı Bakanın Mescid-i Aksa Baskını İsrail’i Karıştırdı: Ateşkesi Sabote Etmekle Suçlanıyor
İsrail siyasetinde tansiyonu bir kez daha yükselten olay, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya gerçekleştirdiği provokatif baskınla patlak verdi. Söz konusu girişim, yalnızca Filistinlilerin değil, İsraillilerin de sert tepkisine neden oldu. İsrail basınında geniş yer bulan olayın, Gazze’deki esir takası ve ateşkes müzakerelerini doğrudan sabote etmeyi amaçladığı öne sürüldü.
Gazze’deki Rehine Krizi Derinleşirken Provokasyon Geldi
Ben-Gvir’in pazar sabahı fanatik gruplarla birlikte Mescid-i Aksa‘ya gerçekleştirdiği baskın, Gazze’de rehin tutulan İsraillilerin görüntülerinin yayınlanmasının hemen ardından geldi. Bu zamanlama, eylemin tesadüfi olmadığını düşündürürken, kamuoyunda da infiale neden oldu. Zira İsrail toplumunda, rehinelerin bir an önce serbest bırakılması için hükümete baskı artarken, bu tarz girişimler barış sürecini adeta sabote ediyor.

Yahudi Ritüelleriyle Desteklenen Bir Girişim
Baskın, Yahudiliğin kutsal saydığı “Tişa BeAv” anması bahanesiyle gerçekleştirildi. Talmud duaları eşliğinde yapılan bu eylem, Mescid-i Aksa’nın avlusunda açıkça provokatif bir seremoniye dönüştü. Ben-Gvir’in kalabalık bir grupla çevrili şekilde ayin gerçekleştirmesi, dini mekanların siyasete alet edilmesi yönündeki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
İsrail Basını da Rahatsız: Hükümette Kriz Mi Var?
Özellikle Haaretz gibi önde gelen İsrail gazeteleri, bu baskını açıkça eleştirerek, Netanyahu hükümetinin iç çatışmalarını su yüzüne çıkardı. Gazetenin analizine göre, Ben-Gvir’in bu hareketi yalnızca Filistinlilerle değil, hükümetin kendi iç dengeleriyle de çatışıyor. Başbakanlık Ofisi her ne kadar birlik mesajı verse de, bu provokasyonun hükümet içindeki fikir ayrılıklarını açığa çıkardığı belirtiliyor.

Filistin’den Sert Tepki: “Tüm Müslümanlara Hakaret”
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, baskını “aşırılık yanlısı İsrail hükümetinin desteklediği bir saldırı” olarak niteledi. Yapılan açıklamada, bu tür eylemlerin sadece Filistinlilere değil, tüm dünya Müslümanlarına karşı saygısızlık olduğu vurgulandı. Ayrıca Filistin halkına, Mescid-i Aksa’ya akın etmeleri ve kutsal mekanlarını korumaları yönünde çağrı yapıldı.
Tel Aviv’de Öfke Sokağa Taştı
Gazze’deki esir görüntülerinin yayınlanmasının ardından on binlerce İsrailli, hükümetin yavaş hareket etmesini protesto etmek için Tel Aviv sokaklarını doldurdu. Gösterilerde “Acil esir takası anlaşması yapılmalı” sloganları öne çıkarken, esir yakınlarının çağrıları da duygusal anlara sahne oldu. Bu gösteriler, son ayların en büyük protestoları arasında yer aldı.

Hamas’tan Net Mesaj: İsrail Yangına Körükle Gidiyor
Hamas tarafından yapılan açıklamada, Ben-Gvir’in baskını açıkça kınanarak, bu girişimin “Mescid-i Aksa’nın Yahudileştirilmesi” sürecinin bir parçası olduğu ifade edildi. Ayrıca, İsrail hükümetinin yalnızca Gazze’de değil, Batı Şeria ve Kudüs’te de sistematik olarak saldırgan bir politika izlediği kaydedildi.
İbadethanelerdeki İhlaller Arttı
Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, yalnızca Temmuz ayında Mescid-i Aksa‘ya 27 kez fanatik baskın düzenlendi. El Halil’deki Harem-i İbrahim Camii‘nde ise tam 51 kez ezan okunması İsrail ordusu tarafından engellendi. Bu veriler, dini mekanlara yönelik sistematik baskıların ulaştığı tehlikeli boyutları gözler önüne seriyor.
İsrail’deki Aşırı Sağcılığın Son Perdesi
Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa‘daki son eylemi, İsrail siyasetinde giderek etkisini artıran aşırı sağcı politikaların yeni bir örneği olarak değerlendiriliyor. Gerek Filistin halkının tepkisi, gerekse İsrail iç kamuoyunun artan huzursuzluğu, bu tür adımların artık yalnızca uluslararası camiada değil, içeride de ciddi krizlere yol açtığını gösteriyor.

