CHP’de Kritik Dönemeç: 30 Haziran’daki “Mutlak Butlan” Davası Partinin Geleceğini Belirleyecek
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 2023 yılında gerçekleşen 38. Olağan Kurultay sonrası başlayan tartışmalarla yeni bir siyasi ve hukuki sınavın eşiğinde. 30 Haziran 2025’te Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek duruşma, yalnızca kurultayın geçerliliğini değil, aynı zamanda partinin yönetim yapısını da derinden etkileyebilecek bir kararın kapısını aralıyor.
Dava süreci, “mutlak butlan” talebiyle açıldı. Talep edilen bu karar, kurultayın ve sonrasında oluşan yönetim organlarının hukuken yok hükmünde sayılmasını içeriyor. Böyle bir kararın çıkması halinde Özgür Özel başkanlığındaki tüm yapı geçersiz ilan edilecek, hatta partinin yeniden olağan kurultaya gitmesi zorunlu hale gelebilecek.
Dava Nasıl Başladı?
İlk hukuki başvuru 24 Mart 2025’te eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve delegeler Levent Çelik ile Hatip Karaaslan tarafından yapıldı. Başvuruda, 38. Kurultay’ın usulsüzlüklerle yapıldığı ve bu nedenle “mutlak butlan” kapsamında iptal edilmesi gerektiği öne sürüldü. Ayrıca, Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de dile getirilen talepler arasındaydı.
Özgür Özel Olağanüstü Kurultay Kararı Aldı
Bu süreçte CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 21 Mart’ta bir açıklama yaparak partiyi olağanüstü kurultaya götüreceğini duyurdu. Bu karar, kayyum ataması riskine karşı alınan bir önlem olarak sunuldu. 6 Nisan 2025’te yapılan kurultayda Özgür Özel tek aday olarak yeniden seçildi. Delegelerin büyük çoğunluğu, Özel’in liderliğini yeniden teyit etti.
Dava Süreci Nasıl İlerledi?
Yargılama 17 Nisan’da başladı, ardından 26 Mayıs’taki ikinci duruşmada dosyalar birleştirildi. Mahkeme, eksik evrakların tamamlanmasını isteyerek, 30 Haziran’da “tahkikat” aşamasına geçileceğini duyurdu. Bu aşamada sözlü savunmalar alınabilir ve davanın karara bağlanması mümkün olabilir.
Kararın en kritik boyutu ise dilekçelere geçen “mutlak butlan” ifadesi. Mahkeme bu yönde hüküm verirse, Özgür Özel’in genel başkanlığı hukuken geçersiz sayılacak ve partide yeni bir yönetim boşluğu doğacak.
Paralel Soruşturma: Oy Sayımında Usulsüzlük İddiası
Kurultay sürecine ilişkin olarak, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden başka bir dosya daha bulunuyor. “Oy kullanmaya hile karıştırmak” suçlamasıyla Ekrem İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında 1 ila 3 yıl arası hapis cezası ve siyasi yasak isteniyor. Bu soruşturmanın siyasi etkileri de oldukça büyük.
Özgür Özel: “Butlan Kararını Tanımam”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mahkemenin butlan veya kayyum yönünde karar vermesi halinde bunu tanımayacağını belirtti. “Delegelerin iradesi yeniden tazelenmiştir. Bu karar benim gözümde yok hükmündedir” diyerek, hukuki değil siyasi meşruiyete dayalı bir duruş sergiledi.
Ayrıca, “Atatürk’ün partisine kayyum atayamazlar” ifadesiyle yargı sürecine yönelik net bir itiraz ortaya koydu.
Kılıçdaroğlu: “Kayyum Riski Varken Görevi Kabul Etmemek Sorumluluk Olmaz”
Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise, dava sürecine doğrudan katılmamakla birlikte açıklamalarında çarpıcı ifadeler kullandı. “CHP kayyuma teslim edilemez” diyerek, butlan kararının çıkması halinde görevi kabul etmesinin sorumluluk olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, “Partimi adliye koridorlarında tartıştırmak istemiyorum” diyerek mahkemeye ifade vermeye gitmedi. Ancak sosyal medya üzerinden yaptığı “Bu partinin düşmanlarını içinden boğarız” paylaşımı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Ne Olacak?
30 Haziran’daki duruşma, yalnızca bir iç hukuk mücadelesi değil, aynı zamanda CHP’nin liderlik yapısının meşruiyetini belirleyecek tarihi bir eşik olarak görülüyor. Mahkemeden çıkacak karar, partideki olası yeni kırılmaların ve güç dengesi değişimlerinin de önünü açabilir.

