Fransız Polinezyası’ndan Derin Deniz Madenciliğine Sert Tepki: “Yaşarken İzin Vermem”
Fransız Polinezyası Başkanı Moetai Brotherson, deniz tabanından mineral çıkarmaya yönelik tartışmalı derin deniz madenciliği uygulamasına karşı güçlü bir uyarıda bulundu. Brotherson, “Bölgemizde bu madencilik ancak benim cesedimin üzerinden geçilerek yapılır,” diyerek sert bir tavır ortaya koydu.

Pasifik’te Derin Deniz Madenciliği Tartışması Büyüyor
Pasifik ülkelerinde, özellikle Fransız Polinezyası, Mikronezya, Cook Adaları ve Nauru gibi ada devletlerinde derin deniz madenciliği giderek daha çok gündeme geliyor. Kimileri bu yöntemi, ekonomik kalkınma ve yeşil enerji dönüşümüne katkı sağlayacak bir fırsat olarak görürken, kimileri de çevresel felaket uyarısında bulunuyor.
Fransız Polinezyası’nın da dahil olduğu karşıt cephe, okyanus ekosisteminin kalıcı şekilde tahrip edilebileceğini savunuyor. Buna karşın, bazı ada devletleri, Çin gibi ülkelerle iş birliği yaparak deniz dibi madenciliği projelerine yeşil ışık yaktı.
Brotherson: “Okyanus Yaşamının Beşiğiyle Oynamamalıyız”
Başkan Brotherson, “Hayatın beşiği olarak gördüğümüz okyanus ile oynuyoruz ve bu fazlasıyla tehlikeli,” diyerek endişelerini dile getirdi. Fransız Polinezyası’ndaki yönetim, deniz tabanında bulunan nikel, kobalt ve bakır gibi minerallerin çıkarılmasına karşı çıkıyor. Bu mineraller, batarya ve yenilenebilir enerji teknolojilerinde kullanılıyor.
Ancak Brotherson’a göre, bu minerallerin sağlanacağı geçici ekonomik kazanç, geri dönülmez çevresel zararlar karşısında önemsiz kalıyor.
Fransa ile Yetki Çekişmesi
Teknik olarak Fransız toprağı sayılan Fransız Polinezyası, kendi hükümeti ve yasalarına sahip olsa da, stratejik madenler konusunda yetki Paris yönetiminde bulunuyor. Brotherson, Fransa’dan özerklik statüsünün değiştirilmesini ve deniz altı kaynaklarında karar yetkisinin tamamen bölgeye verilmesini talep ediyor.
Derin Deniz Madenciliği Bölgeyi Nasıl Etkileyecek?
Derin deniz madenciliğinin etkileri sadece Fransız Polinezyası ile sınırlı kalmayabilir. Başkan, “Deniz altındaki kirliliğin sınırları yoktur. Bugün Cook Adaları’nda başlayacak bir madencilik yarın bizim sularımıza zarar verebilir” diyerek komşu ülkelerdeki faaliyetlerden de endişe duyduğunu söyledi.
Brotherson: “Bağımsızlık Olmalı Ama Aceleye Gelmemeli”
Bağımsızlık konusunda da mesajlar veren Brotherson, “Kendi ayaklarımız üzerinde durmaya hazır olmadan bağımsızlık ilan etmek büyük bir hata olur” diyerek, Fransa’dan ayrılmanın aceleye getirilmemesi gerektiğini vurguladı. Brotherson, ekonomik dayanıklılık, sürdürülebilir turizm, yerel tarım ve dijital ekonominin güçlendirilmesinin öncelikli olduğunu belirtti.
Pasifik’te Sular Isınıyor
Başta Cook Adaları, Kiribati ve Nauru olmak üzere bazı Pasifik ülkeleri ise derin deniz madenciliğine sıcak bakıyor. Çin, Rusya ve Güney Kore gibi ülkelerle iş birliği yapan bu devletler, ekonomik getiriyi önceleyen bir tutum sergiliyor. Ancak Fransız Polinezyası, Mikronezya ve bazı küçük ada ülkeleri, okyanusun korunmasını merkeze alan bir politika izliyor.
Gelecek Ne Getirecek?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, şu an için derin deniz madenciliğine mesafeli duruyor. Fakat Brotherson, ileride Paris yönetiminin tutum değiştirebileceğini düşünüyor. Brotherson’a göre, sadece ekonomik kazanç değil, bölgenin doğal ve kültürel mirası korunmalı.

