Pandemi Sonrası Dünya: Kovid-19’un 5 Yılındaki Sağlık ve Ekonomi Soruları
Beş yıl önce, dünya neredeyse tamamıyla yeni bir yaşam tarzına alışmaya çalışıyordu. Kovid-19 virüsünün etkisiyle, evde kalmak, karantina, sosyal mesafe gibi uygulamalar hızla günlük hayatın bir parçası haline geldi. O zamandan bu yana dünya, pek çok alanda derin değişikliklere uğradı. Bu yazıda, Kovid-19 pandemisinin 5. yılında geldiğimiz noktayı, salgının etkilerini ve hala cevapsız kalan soruları masaya yatıracağız.
5 Yıl Sonra Durum Ne?
Kovid-19 pandemisi sonrası hayat büyük ölçüde normale dönse de, uzmanlar bu konuda fikir birliği sağlamış değil. Karantina uygulamaları büyük ölçüde kalktı ve ölüm oranları azalmış olsa da, özellikle Amerika’da vakaların artış gösterdiği dönemler hala endişe yaratıyor. Türkiye’de ise durumla ilgili güncel bir veri yok, ancak bazı uzmanlar Eylül 2024‘te bir artış yaşandığını belirtiyor.
DSÖ, 2023 Mayıs ayında, Kovid-19 küresel acil durumunu sona erdirdiğini açıklamıştı. Ancak Uzun Kovid gibi yeni sağlık sorunları hala önemli bir tehdit oluşturuyor.
“Yeni Normal” Kalıcı Hale Geldi Mi?
Pandemi sırasında evden çalışma, uzaktan eğitim gibi uygulamalar kalıcı hale geldi. Uzun Kovid vakaları ise milyonlarca kişiyi etkiliyor. Dünya genelinde 400 milyon kişinin, Kovid sonrası uzun süreli sağlık sorunları yaşadığı tahmin ediliyor. Uzun Kovid, genellikle yorgunluk, nefes darlığı, bilişsel gerileme gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Salgının Başlangıcı ve Kovid-19’un Kökeni
Pandeminin başlangıcından bu yana, virüsün kökeni üzerine farklı teoriler ortaya atıldı. En yaygın teorilerden biri, virüsün yarasalarda başladığı, sonra rakun köpeği gibi bir tür aracılığıyla insanlara geçtiğidir. Bunun dışında, laboratuvar sızıntısı gibi komplo teorileri de vardı. Dünya Sağlık Örgütü, 2021 yılında yaptığı raporunda, laboratuvar sızıntı teorisini “çok düşük ihtimal” olarak değerlendirmişti. Ancak bazı bilim insanları, bu teoriyi ciddiye almayı savunuyor.
Pandemi Sırasında Ölüm Sayıları ve Karantina İddiaları
Karantina sırasında ölüm oranlarının şişirildiğine dair bazı komplo teorileri yayıldı. Ancak uzmanlar, gerçek ölüm sayılarının daha yüksek olduğu görüşünde. Dünyada, 7 milyon, Türkiye’de ise 100 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Salgın sonrası yaşanan komplikasyonlar da ölüm sayılarını arttıran etkenlerden biri.
Aşıların Etkisi: Kalp Krizi ve Diğer Riskler
Kovid-19 ve aşılara dair en çok merak edilen bir diğer soru ise kalp krizi riski ile ilgili. Özellikle mRNA aşıları, miyokardit (kalp kasının iltihaplanması) riskini arttırabiliyor. Ancak yapılan araştırmalar, aşıların kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösteriyor. Aşıların, virüsün kendisinden daha fazla sağlık sorununa yol açtığına dair bilimsel kanıtlar da bulunuyor.
Sağlık Sistemi Üzerindeki Etkiler
Pandemi, dünya çapında sağlık sistemlerini zorladı. Birçok ülke, virüsün hızla yayılmasına karşı yeterli altyapı sağlamakta güçlük çekti. Türkiye, kamucu sağlık sisteminin avantajlarıyla daha az kayıp verdi. Ancak sağlık hizmetlerine erişim hala büyük bir sorun olarak kalıyor. Özellikle acil servislerin aksaması, pandeminin etkileri arasında yer alıyor. Ayrıca, pandeminin doğrudan etkisi olmayan hastalıkların tedavisinde de aksama yaşandı.
Pandeminin Ekonomik Etkileri
Pandemi süreci, dünya ekonomisinde büyük değişimlere yol açtı. Karantina uygulamaları, işsizlik ve tüketici alışkanlıkları üzerindeki etkiler, küresel ekonomiyi sarstı. Enflasyon, pandeminin ardından pek çok ülkede zirve yaptı. Bunun yanı sıra, uzaktan çalışma sistemi ve e-ticaretin hızlı bir şekilde yayılması, ekonomi dünyasında kalıcı değişikliklere yol açtı.
Uzaktan çalışma ile birlikte, ev fiyatları ve kiralar yükseldi, ofis kiralamaları ise düştü. E-ticaret sektörü, pandeminin getirdiği değişimlerle büyümeye devam etti.
Eğitimde Pandeminin Etkisi
Pandemi, özellikle eğitim üzerinde büyük etkilere yol açtı. Okulların kapanması ve uzaktan eğitim uygulamaları, öğrencilerin eğitim hayatını olumsuz etkiledi. Çevrimiçi eğitim, bazı öğrenciler için büyük bir fırsat yaratırken, diğerleri ekonomik yetersizlikler nedeniyle bu fırsatlardan yararlanamadı.
Pandemi sonrasında, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilme ve ev işlerine yönlendirilme riski arttı. UNICEF, 2022’de dünya genelinde 11 milyon kız çocuğunun okula dönmeme ihtimali olduğunu açıklamıştı.