Türkiye Akademik Özgürlükte Çakıldı: 179 Ülke Arasında 140. Sıradayız
Bilim Akademisi’nin 2023/2024 Akademik Özgürlükler Raporu yayımlandı. Rapora göre Türkiye, 0.09 puanla akademik özgürlüklerin en çok kötüleştiği 10 ülke arasında yer alıyor. 179 ülkenin yer aldığı endekste Türkiye, 140. sırada bulunurken, listenin hemen altındaki ülke Afganistan oldu.
Türkiye Akademik Özgürlükte Geriliyor!
- Türkiye, akademik özgürlüklerin en çok kötüleştiği ülkeler arasında Bangladeş, Hindistan ve ABD ile birlikte sıralanıyor.
- Akademik Özgürlükler Endeksi’ne göre Türkiye “seçimsel otokrasi” (electoral autocracy) kategorisinde değerlendiriliyor.
- Kurumsal özerklik açısından Türkiye, 179 ülke arasında 154. sırada yer alıyor.
- Rektörlerin yetkileri genişletilirken, akademik kadrolara ve mali konulara doğrudan müdahaleler olduğu belirtiliyor.
‘Nitelik Değil, Nicelik’ Vurgusu
Raporda, son 25 yılda Türkiye’de üniversite sayısının 76’dan 208’e çıkmasının bir başarı olarak sunulduğu ancak eğitimin niteliğinin göz ardı edildiği belirtiliyor.
- 1999’da 70 bin olan öğretim elemanı sayısı 2024’te 185 bine yükseldi.
- Öğrenci sayısı 1.6 milyondan 8 milyona ulaştı.
- Ancak bu büyüme, akademik kalite ve liyakat sorunlarını çözmek yerine artırdı.
“Akademik kalite ve liyakatin uzun soluklu bir süreç olduğu gerçeği, Türkiye’de açıkça görmezden gelinmeye devam etmektedir.”
Boğaziçi Üniversitesi Krizi: Akademik Özgürlüğün Sembolü
Türkiye’de akademik özgürlüğün aşınmasının en belirgin örneklerinden biri Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan gelişmeler oldu.
- 2021’de kayyım rektör atanmasıyla başlayan süreç, öğrenci ve akademisyen protestolarına sahne oldu.
- Seçilmiş anabilim dalı başkanları görevden alındı.
- Mahkeme kararıyla iade edilen akademisyenler tekrar görevden alındı.
- Rektörlük, akademisyenlere baskı uygulamaya devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Lale Akarun, bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Yasalarda var olan kısıtlı özgürlüğün bile uygulanmadığını görüyoruz.”
Beyin Göçü Hızlanıyor
Raporda, Türkiye’de akademik özgürlüğün kısıtlanmasının genç akademisyenleri yurtdışına yönelttiği belirtiliyor.
- Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Fatma Başak Aydemir, Utrecht Üniversitesi’ne geçti.
- Doç. Dr. Özlem Durmaz İncel, Twente Üniversitesi’nde yeni bir laboratuvarın başına getirildi.
- TÜİK verilerine göre, yükseköğretimde beyin göçü oranı 2023’te yüzde 2’ye çıktı.
“Genç akademisyenler kendileri için bir gelecek göremiyor.”
Liyakatsizlik ve Radikal Kayırmacılık
Raporda, Türkiye’de akademik kadrolara atamaların liyakatten uzak yapıldığı belirtiliyor.
- “Kişiye özel kadro ilanları” akademinin en büyük sorunu olarak öne çıkıyor.
- Akademik dergilerde bile kayırmacılık yaygın.
- Bazı akademisyenler tanıdıkları olmadığı için çalışmalarını yayımlatamıyor.
Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mesut Özel, bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“Eskiden yasal boşluklar kullanılarak kayırmacılık yapılıyordu; şimdi kayırmacılık yapılması için yasalar değiştiriliyor. Buna ‘radikal kayırmacılık’ diyoruz.”
Üniversite Enflasyonu İşsizliği Artırıyor
- Türkiye’de kontrolsüz şekilde artan üniversite sayısı, mezun işsizliği sorununu büyütüyor.
- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üniversite mezunu işsizlerin toplam işsiz nüfusun üçte birini oluşturduğuna dikkat çekti.
- İstihdam olanakları artmadığı için üniversite mezunları iş bulmakta zorlanıyor.
Bilim Akademisi’nden Çözüm Önerileri
Bilim Akademisi raporunda akademik özgürlüklerin korunması için şu önerilerde bulunuldu:
- Üniversite yönetimleri, akademik özgürlüğü destekleyen kararlar almalı.
- Rektörlüklerin akademisyenler üzerindeki baskıları son bulmalı.
- Liyakat esaslı kadro atamaları yapılmalı.
- Bilimsel araştırma ortamları desteklenmeli ve korunmalı.
“Ancak bu türden uygulamalar, ülkemizin akademik araştırma alanını hak ettiği düzeye taşıyacaktır.”