Kapitalizm ‘Öldü’, Sırada Teknoliberteryenizm Mi Var?
21. yüzyılda kapitalizmin derin bir krizle karşı karşıya olduğu yönündeki tartışmalar sürerken, dünyayı yeni bir ekonomik düzenin beklediği iddiaları giderek güçleniyor. Teknoloji devlerinin etkisinin giderek arttığı bu dönemde, bazı yorumcular, “teknoliberteryenizm” adı verilen yeni bir ekonomik ve politik sistemin yükselişte olduğunu savunuyor.
Kapitalizmin Yeni Evresi: Teknofeodalizm
Yunanistan’ın eski Maliye Bakanı ve ünlü ekonomist Yanis Varufakis, kapitalizmin “teknofeodalizm” olarak adlandırdığı yeni bir biçime doğru evrildiğini iddia ediyor. Varufakis, “Teknofeodalizm: Kapitalizmi Ne Öldürdü?” adlı kitabında, geleneksel kapitalist pazarların yerini birkaç teknoloji devi tarafından kontrol edilen dijital platformların aldığını savunuyor. Varufakis’e göre, sermaye yeni bir form alarak “bulut sermayesi” adı verilen bir yapıya evrildi ve bu, kapitalizmin sonunu getirdi.
Trump ve Teknoloji Devleri: Yeni Dünya Düzeni mi?
Donald Trump’ın ABD’nin 47. başkanı olarak yemin ettiği törende, teknoloji devlerinin liderleri yan yana geldi. Elon Musk, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, Tim Cook ve Sundar Pichai gibi isimlerin törende bulunması, Varufakis’in tanımladığı yeni düzenin ilk işaretleri olarak görülüyor.
Trump’ın müttefiklerinden biri olan Elon Musk’ın törende diğer rakip teknoloji liderleriyle birlikte yer alması ve törenden önce uzlaşmacı bir tutum sergilemesi, teknoloji elitlerinin Amerikan siyasetindeki etkisinin artmaya devam ettiğini düşündürüyor.
Teknoliberteryenizm Nedir?
Teknoliberteryenizm, eski usul egemen devletlerin yerini teknoloji kardeşliği, dizginsiz serbest piyasalar ve liberteryen ütopyaların aldığı bir vizyonu temsil ediyor. Bu ideolojiye göre, devletin teknoloji sektöründe rolü en aza indirilmeli, bireylerin yaşamına müdahale edilmemeli ve her şey özel sektör kontrolünde ilerlemeli.
Teknoliberteryen Ağ: PayPal Mafyası
Bu yeni düzenin merkezinde, “PayPal Mafyası” adı verilen bir grup yer alıyor. Bu ekip, PayPal’in kuruluş döneminde çalışan ve daha sonra teknoloji dünyasında büyük etki yaratan girişimcilerden oluşuyor. Peter Thiel, Elon Musk, David Sacks, Marc Andreessen gibi isimler bu ağın başını çekiyor. Thiel’in yasa ve düzenlemelerden tamamen bağımsız uluslararası projelere yatırım yapması, bu vizyonun somut bir örneği olarak gösteriliyor.
Honduras’ta Teknoliberteryen Ütopya: Próspera
Honduras’ın Roatán Adası’nda kurulan Próspera, teknoliberteryen vizyonun fiziksel bir örneği olarak görülüyor. Kendi iş ve ticaret düzenlemelerini, vergi sistemini ve hukuk sistemini oluşturma yetkisine sahip olan bu özerk bölge, serbest piyasa ekonomisine dayalı bir yönetim sunuyor. Próspera, blokzincir teknolojisi ve kripto para kullanımı gibi yenilikçi yaklaşımlar da benimsiyor.
ABD ve Çin Arasındaki Teknoloji Çatışması
Teknoliberteryenler, ifade özgürlüğü, vergi serbestisi ve kripto para kullanımı gibi konularla dünya çapında dikkat çekerken, ABD ve Çin arasındaki teknonasyonalist rekabet bu ağ için bir engel oluşturuyor. ABD’nin teknoloji üzerindeki denetimi artırma çabası ve Çin’in vatandaş verilerini kontrol etme stratejisi, bu vizyonla çelişiyor. Ancak Trump’ın ikinci dönemiyle birlikte, teknoloji elitlerinin bu engelleri aşmak için yeni yollar aradığı görülüyor.
Teknoliberteryenizm: Dijital Düzenin Geleceği Mi?
Yanis Varufakis, teknoliberteryen düzeni eleştirirken, bu sistemin bireyleri dijital bir köleliğe indirgediğini savunuyor. Ünlü ekonomist, bu düzenin, teknoloji şirketlerinin ekonomik faaliyetlere tamamen egemen olduğu bir dünya yarattığını ve bireylerin dijital kimlikleri üzerindeki kontrolünü kaybettiğini belirtiyor.