Macron ve Scholz’dan Trump’a Karşı Güçlü Avrupa Mesajı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasıyla daha güçlü bir Avrupa çağrısında bulundu. Liderler, Avrupa’nın birleşik, egemen ve güçlü bir kıta olarak varlığını pekiştirmesi gerektiğini vurguladı.
Elysee Sarayı’ndan Güçlü Mesajlar
Elysee Anlaşması’nın 62. yıl dönümünde Paris’te düzenlenen basın toplantısında Macron, Fransa-Almanya dostluğunun önemine değindi. Macron, Avrupa’nın küresel etkisini artırması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“ABD’de yeni yönetimin göreve başlamasıyla birleşmiş, güçlü ve egemen bir Avrupa inşa etmek artık daha da önemli. Avrupa, hem Atlantik ötesi bağlarını korumalı hem de kendi çıkarlarını savunmalıdır.”
Macron, Avrupa’nın rekabet gücüne ve güvenliğine odaklanması gerektiğini vurgulayarak, kıtanın yapay zeka ve savunma sektöründe lider bir konuma ulaşması gerektiğini belirtti. Ayrıca, AB’nin Ukrayna’ya destek vermesi, Suriye’de barışçıl bir geçiş süreci sağlaması ve İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin uygulanmasını desteklemesi gerektiğini söyledi.
Scholz: “Trump Bir İmtihan Olacak”
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise Elysee Anlaşması’nın, Fransa ve Almanya arasındaki derin dostluğun simgesi olduğunu dile getirdi. Scholz, Avrupa’nın mevcut küresel sorunlar karşısında daha güçlü ve dirençli bir yapıya kavuşması gerektiğini ifade etti.
Scholz, ABD Başkanı Trump’ın Avrupa için bir “imtihan” olacağını belirtti ve şunları ekledi:
“Avrupa, 450 milyon vatandaşın bulunduğu büyük bir ekonomik bölge. Güçlü, dayanışma içinde ve kendinden emin olmalıyız.”
Başbakan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Avrupa’da barışı tehdit ettiğini ve aşırı sağın Batılı toplumlarda yükselişte olduğunu vurguladı.
Elysee Anlaşması’nın Önemi
Elysee Anlaşması, 1963 yılında dönemin Almanya Şansölyesi Konrad Adenauer ve Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle tarafından imzalanarak iki ülke arasındaki işbirliği ve dostluğun temellerini atmıştı. Bugün, Avrupa’nın liderleri bu tarihi anlaşmanın ışığında Avrupa’nın daha güçlü bir gelecek için işbirliğini artırması gerektiğini ifade ediyor.