Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Marmara’da Beklenen Depremler 17 Ağustos’tan Daha Yıkıcı Olabilir”
17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminin yıl dönümünde, deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mynet’ten Ufuk Dağ’a konuşan Ercan, Marmara Bölgesi’nde iki büyük deprem beklediğini ve bu depremlerin etkisinin 17 Ağustos depreminden daha büyük olabileceğini belirtti.
Marmara’da İki Büyük Deprem Beklentisi
Ercan, birinci büyük depremin Küçükçekmece’de, ikinci büyük depremin ise Tekirdağ‘da gerçekleşebileceğini vurguladı. İstanbul’da kişi ve yapı yoğunluğunun fazla olması nedeniyle, beklenen depremlerin büyüklüğü 17 Ağustos’tan fazla olmasa bile etkilerinin daha yıkıcı olabileceğine dikkat çekti.
İstanbul’un Riskli Bölgeleri
Ercan, İstanbul’da en riskli ilçelerin Suriçi, Fatih, Zeytinburnu, Küçükçekmece, Bakırköy, Bağcılar, Güneşli, İkitelli‘nin bazı kesimleri olduğunu belirtti. Ayrıca, Avcılar, Sefaköy, Bahçelievler, Beylikdüzü, Kumburgaz ve Büyükçekmece gibi bölgelerin de büyük risk taşıdığını ifade etti.
En Güvenli Bölgeler ve Kanal İstanbul Uyarısı
Ercan, İstanbul’un en güvenli bölgelerinin kuzeyde yer aldığını belirtirken, Kanal İstanbul projesinin deprem riskini artırabileceği konusunda uyarıda bulundu. Kanal İstanbul’un doğrudan depreme neden olmasa da, yapılaşmanın artmasıyla birlikte depremin yaratacağı zararın daha büyük olabileceğini söyledi.
Tekirdağ’da Beklenen Deprem
Ercan, Marmara Ereğlisi önünde 7-7.2 büyüklüğünde bir deprem beklediğini belirtti. Bu depremin Tekirdağ ve çevresini ciddi şekilde etkileyeceğini ifade etti.
Deprem Süreleri ve Etkileri
Ercan’a göre, Küçükçekmece’de beklenen depremin 20 ila 35 saniye, Tekirdağ’da beklenen depremin ise 30 ila 40 saniye süreceğini belirtti. İstanbul’da tarih boyunca 16 yıkıcı deprem yaşandığını hatırlatan Ercan, bu depremlerin hiçbiri tek bir sarsıntı ile kalmadığını, 3-4 depremin daha ardından geldiğini söyledi.
Ekonomi ve Deprem İlişkisi
Ercan, ekonomik koşulların deprem felaketlerinin boyutlarını etkilediğini belirtti. Ekonominin bozuk olduğu ülkelerde depremlerin doğa olayı olarak değil, bir felaket olarak yaşandığını ifade eden Ercan, özellikle yoksul kesimlerin bu durumdan daha fazla etkilendiğini vurguladı.