“Nosferatu” Filmiyle Vampirler Yeniden Gündemde: Efsanenin Osmanlı Bağlantısı

Vampir efsanesinin kökenleri, eski Osmanlı topraklarındaki Sırbistan köylerine kadar uzanıyor. Gizemli ölümler ve batıl inançlar, modern vampir mitolojisinin temelini oluşturuyor.

Nosferatu filminin Türkiye’de vizyona girmesiyle birlikte vampir hikayeleri yeniden gündemde. Ancak vampir efsanelerinin kökenleri, eski Osmanlı topraklarında yer alan iki Sırp köyüne kadar uzanıyor. BBC News Sırpça’dan Milica Radenković Jeremić, vampir efsanesinin derinliklerine iniyor.

Sırbistan’da Gizemli Ölümler

  1. yüzyılın başlarında Sırbistan’da Medvedja ve Kisilijevo köylerinde gizemli ölümler yaşandı. Bu köylerde yaşayanlar, ölü komşularının kendilerine musallat olduğunu ve ölmeden önce boğulma hissi yaşadıklarını iddia etti.

Kisilijevo’da 1725 yılında iki gün içinde dokuz kişi hayatını kaybetti. Ölenler, ölümlerinden önce rüyalarında daha önce vefat etmiş olan Petar Blagojević’in kendilerini boğmaya çalıştığını söylüyordu. Köylüler, Blagojević’in mezarını açtıklarında cesedin bozulmadığını ve ağzında taze kan olduğunu gördüler.

Vampir Söylentilerinin Yayılması

Medvedja’da 1732 yılında benzer olaylar yaşandı. Üç ay içinde 17 kişi nedeni belirsiz şekilde öldü. Mezarı açılan bir cesedin gözlerinden ve ağzından kan aktığı söylendi. Bu durum, vampirlerin varlığına delil olarak kabul edildi.

Alman tarihçi Thomas M. Bohn, vampir kelimesinin Batı Avrupa’da bu dönemde yayılan haberlerle popüler hale geldiğini belirtiyor. Bohn’a göre, Kisilijevo’daki Petar Blagojević ve Medvedja’daki Arnaut Pavle, modern vampir efsanesinin ilk temsilcileriydi.

Bilimsel Açıklamalar

Modern patolojistler, bozulmayan cesetlerin olağanüstü bir durum olmadığını belirtiyor. Şarbon gibi hastalıkların bu ölümlerle ilişkilendirilebileceği düşünülüyor. Ancak o dönemde vampir inançları, bu doğal fenomenlerin mistik yorumlanmasına yol açtı.

Osmanlı ve Vampir Bağlantısı

Her iki köy de yüzyıllarca Osmanlı yönetiminde kaldıktan sonra Habsburg Krallığı’nın kontrolüne geçmişti. Profesör Clemens Ruthner, vampir efsanelerinin, Osmanlı’nın Batı’ya oluşturduğu tehdit yerine alternatif bir korku unsuru olarak ortaya çıktığını ifade ediyor.

Modern Vampirlerin Doğuşu

  1. yüzyılda halkın korkularını bastırmak için vampir inançları yasaklandı. Ancak 19. yüzyılda vampirler, romantik dönemde karizmatik ve sofistike bir figür olarak yeniden doğdu.

Bram Stoker’ın “Dracula” adlı eseri (1897), modern vampir efsanesinin temelini attı. Bugün, vampirler popüler kültürde karanlık ve cazibeli figürler olarak varlığını sürdürüyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: