Getir CEO’su Salur’dan Yalı Açıklaması: “Satış İddiaları Doğru Değil”
Sabancı ailesine ait olduğu belirtilen Kanlıca’daki lüks yalıyla ilgili satış iddiaları gündeme oturdu. Ancak, bu satışın gerçekleşmediği ve iddiaların asılsız olduğu açıklandı.
Türkiye’nin en köklü ailelerinden Sabancı ailesine mensup Kerem Kamışlı, Kanlıca’daki Dr. Mazhar Tan Yalısı’nı 2021 yılında satın alıp dört daireyi birleştirerek görkemli bir yapıya dönüştürdü. Ancak yalıyı Getir CEO’su Nazım Salur ve eşi Özlem Salur’a sattığı iddiaları kısa sürede yalanlandı.
Satış İddiaları ve Rakamlar
Emlak piyasasında yankı uyandıran habere göre, yalının yeni sahibi olarak gösterilen Nazım Salur, bu satışın gerçekleşmediğini belirtti. Öne sürülen bilgilere göre:
- Yalının 25 milyon dolar civarında bir değer biçildiği iddia edildi.
- 600 metrekarelik arsa üzerine kurulu olan yalının toplam kullanım alanı 550 metrekare olarak bildirildi.
- Kerem Kamışlı, yalıyı 2016’da 10 milyon dolara satın almıştı. Eğer satış gerçekleşseydi, Kamışlı’nın döviz bazında %150 kar sağlayacağı iddia edilmişti.
Boğaz’daki Sabancı Mirası
Sabancı ailesi, Boğaz’daki köşk ve yalılarıyla tanınıyor. Aile, ilk yalı alımını 1940’lı yıllarda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu Prenses İffet’ten satın alarak gerçekleştirdi. Atlı Köşk, bugün Sabancı Müzesi olarak bilinen en değerli yapılardan biri. Şu anda Sabancı ailesinin Boğaz’da 30’dan fazla yalı ve köşkü bulunuyor.
Daha Önceki Satışlar
Sabancı ailesi içinde yapılan ilk yalı satışlarından biri 2010’da gerçekleşmişti. Kaya Sabancı, “Sabancıların İkizleri” olarak bilinen Kandilli’deki yalısını satmıştı. Ancak Hacı Ömer Sabancı ailesi tarafından yapılan ilk satışın, bu iddia edilen Kanlıca’daki yalı olacağı öne sürülüyordu.
Nazım Salur’dan Açıklama
Getir CEO’su Nazım Salur, yaptığı açıklamada söz konusu satış iddialarının doğru olmadığını söyledi. Salur çiftinin, bir süredir aynı yalıda kiracı olarak kaldığı biliniyor. Ancak satışın gerçekleşmediği resmiyet kazandı.
Sabancı Ailesinin Boğaz’daki Yeri
Sabancı ailesinin Boğaz’daki hakimiyeti, yıllar içinde birçok yapıyı bünyelerine katmalarıyla biliniyor. Satış gerçekleşseydi, bu durum ailenin mirası açısından önemli bir dönüm noktası olabilirdi. Ancak Nazım Salur’un açıklamasıyla birlikte iddiaların asılsız olduğu netleşti.