NYT Analizi: Liberal İkon Trudeau’dan Trump’ın Alay Ettiği Bir İsme Dönüş
Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun siyasi kariyeri, liberal bir ikon olarak başladığı yolculuğunda, küresel ve yerel sorunlarla yıpranmış bir liderin hikayesine dönüştü. The New York Times (NYT), Trudeau’nun yükselişini ve düşüşünü analiz ederek, “Liberal bir ilham kaynağı olmaktan Trump’ın alay konusu haline gelmeye nasıl geldiğini” ele aldı.
Trudeau’nun Yükselişi: “Çünkü Yıl 2015”
Justin Trudeau, 2015 yılında Kanada’nın en genç başbakanlarından biri olarak sahneye çıktığında, dünyada umut ve değişim vadeden bir lider olarak görülüyordu. Babası, eski başbakan Pierre Trudeau’nun bıraktığı siyasi mirasın da etkisiyle, Trudeau liberal değerlerin savunucusu olarak öne çıktı. İlk yıllarında:
- Kadın-Erkek Eşitliği: Trudeau, Kanada’nın ilk cinsiyet eşitliği gözeten kabinesini kurdu. Bu adımı, “Çünkü yıl 2015” ifadeleriyle açıklaması uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı.
- Çevre ve İnsan Hakları Savunuculuğu: Kendini feminist, çevreci ve mülteci hakları savunucusu olarak tanımladı. Bu duruş, özellikle Donald Trump’ın göçmen politikalarına karşılık mültecilere açık kapı politikası uyguladığı dönemde dikkat çekti.
- Global İlgi: Trudeau, Vogue’un 2015 yılı “Kuralları Altüst Eden Çekici İsimler” listesinde yer aldı. İlk G7 toplantılarında dünya liderlerinin onunla selfie çektirmek için sıraya girdiği bile konuşuldu.
Kanada halkı, özellikle eski nesillerin “Trudeau-mania” olarak adlandırdığı dönemi yeniden yaşar gibi oldu. Trudeau, gençliği, modern fikirleri ve karizmasıyla bir “taze nefes” olarak görüldü.
Skandallar ve İlk Düşüş: 2017’den Sonra Neler Oldu?
Trudeau’nun yükselişi, 2017’den itibaren yerini skandallar ve yönetim zorluklarına bıraktı:
- Bildirilmemiş Lüks Tatil: Kamu kaynaklarıyla finanse edilen lüks bir tatil, Trudeau’nun halktan kopuk bir lider olduğu algısını güçlendirdi.
- “Blackface” Videoları: Geçmişte katıldığı etkinliklerde siyahi makyaj yaparken çekilmiş görüntülerinin ortaya çıkması, uluslararası alanda büyük tepki topladı.
- Azınlık Hükümeti: 2019 ve 2021 seçimlerinde Trudeau’nun Liberal Partisi, halkın çoğunluk desteğini kaybederek azınlık hükümetleri kurmak zorunda kaldı.
Pandemi Yönetimi ve Artan Tepkiler
Trudeau’nun pandemide uyguladığı sert kısıtlama politikaları, halkın bir kesimi tarafından övgü alırken, diğer kesimler tarafından ağır eleştirilere maruz kaldı:
- “Özgürlük Konvoyu” Protestoları: Aşı karşıtı kamyoncuların organize ettiği protestolar, Ottawa’nın haftalarca felç olmasına neden oldu. Trudeau, bu süreçte sert bir tavır alarak olağanüstü hal ilan etti. Ancak bu tutum, destekçilerinin bir kısmını da kaybetmesine yol açtı.
2021 seçimlerinde çoğunluk hükümeti hedefiyle seçime gitmesine rağmen yine azınlık hükümeti kurmak zorunda kaldı.
Trump’ın Alayları ve Artan Baskılar
2024’te, Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte Trudeau üzerindeki baskılar arttı. Trump, Kanada’ya %25 ek gümrük tarifesi uygulama tehdidinde bulunurken, Trudeau için alaycı bir şekilde “vali” ifadesini kullandı.
Bu durum, Trudeau’nun uluslararası arenadaki zayıflayan konumunu daha da belirginleştirdi. Artık Kanada’nın siyasi çevrelerinde, Trudeau’nun liderliği bırakmasının kaçınılmaz olduğu konuşuluyor.
Kanada’nın Siyasi Geleceği: Liberal Parti Zor Durumda
Ekim 2024’te yapılması gereken seçimler yaklaşırken, Trudeau’nun görevden ayrılabileceği ihtimali güçleniyor. Liberal Parti, son Ipsos anketine göre Muhafazakârlar’ın 25 puan gerisinde yer alıyor. Parti içindeki bazı kesimler, Trudeau’nun çekilmesinin Liberaller için daha iyi bir sonuç doğuracağı görüşünde.
Trudeau’nun babası Pierre Trudeau, 1984 yılında iktidarı bırakmadan önce “karlar üzerinde uzun bir yürüyüşe” çıktığını açıklamıştı. Bugün, benzer bir çağrı Justin Trudeau için yapılıyor.