İzzet Çapa: Gidişat Kötü, Bu Hepimizi Aynı Uçuruma Sürüklüyor
Dilan Polat’ın tutuklanması sonrası bir takipçisinin kalp krizi geçirdiğini ve hüngür hüngür ağladığını görünce, ne düşüneceğimi bilemedim.
Bir toplumun bu kadar yüzeyselleşmiş olmasına, bu kadar basitliğe değer verir hale gelmesine tahammül edemiyorum.
Birinin adalet önünde hesap vermesi gereken durumda, bu denli fanatikleşmek, ağlayıp kendini paralamak nasıl açıklanabilir?
Neyin kafasını yaşıyorsunuz ya?
Bir figür sosyal medyada sunduğu sahte hayatın arkasına saklanıp, gerçekleri gizliyor ve siz kalp krizi geçirdim diyorsunuz üzüntüden öyle mi?
Gerçekten mi?
Oysa her gün binlerce çocuk, yüzbinlerce emekli aç, insanlar şiddet görüyor, emeği sömürülen işçiler susuyor.
Biz ne yapıyoruz?
Bir sosyal medya figürünün yargı sürecini ağlayarak fenalaşan insanları konuşuyoruz.
Tüm değerlerimiz çürümüş, yazık…
Aklını ve vicdanını kullanmaktan vazgeçmiş bir yığın insanla aynı havayı soluyor olmak gerçekten ağır geliyor. Adalet, ahlak, vicdan, emek… Bunlar ikinci plana atılmış, yerine gösteriş, sahte mutluluk ve magazinleşmiş bir hayat yerleştirilmiş.
Adaletin, vicdanın ve insanlığın sesini yükseltmediğimiz sürece, bu sığlık içinde kaybolmaya devam edeceğiz.
Bu yozlaşmanın bir parçası olmamak için uyanmamız şart.
Çünkü bu gidiş, hepimizi aynı uçuruma sürüklüyor.