Trump, Göçmenleri Sınır Dışı Edebilecek mi?
Donald Trump, başkanlık kampanyası boyunca “ABD tarihinin en büyük sınır dışı operasyonu” olarak adlandırdığı planını duyurdu. Ancak bu vaat, gerek teknik gerekse lojistik açıdan birçok soruyu beraberinde getiriyor. The New York Times tarafından yapılan analiz, Trump’ın bu hedefini gerçekleştirmenin zorluklarını gözler önüne seriyor.
Trump’ın Planı ve Lojistik Engeller
Trump, ABD’de yasa dışı olarak yaşayan 11 milyon göçmeni sınır dışı etmeyi hedefliyor. Ancak uzmanlar, bu kadar geniş çaplı bir operasyonun kaynak eksikliği ve yerel yönetimlerin direnişi nedeniyle gerçekleşmesinin zor olduğunu belirtiyor.
Eski bir göç yetkilisi olan ve Trump’ın yönetiminde görev yapmış Thomas D. Homan, federal göçmenlik kurumlarının hapishaneler ve cezaevlerini kullanarak operasyonları hızlandırabileceğini savunuyor. Homan’a göre, hapishanelerde bulunan göçmenleri yakalamak, topluluklarda yapılan bireysel baskınlardan çok daha verimli.
Sığınak Şehirler Trump’ın Planını Zorlaştırıyor
ABD’nin bazı büyük şehirleri, yasa dışı göçmenlere destek olmak amacıyla “sığınak şehirler” politikası uyguluyor. New York, Chicago, San Francisco ve Los Angeles gibi şehirlerde yerel yetkililer, yasa dışı göçmenleri federal göçmenlik yetkililerine bildirmiyor. Bu durum, Trump yönetiminin sınır dışı operasyonlarını daha karmaşık hale getiriyor.
Trump, ilk başkanlık döneminde bu şehirleri federal fonların kesilmesiyle tehdit etmişti. Ancak bu tehditler, yerel yönetimlerin politikasını değiştirmedi. Göç Politikası Enstitüsü’nden Kathleen Bush-Joseph, Trump’ın bu engeli aşmadan toplu sınır dışı hedefini gerçekleştirmesinin imkânsız olduğunu ifade ediyor.
Kaynak Eksikliği Operasyonları Engelliyor
ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza), göçmenleri sınır dışı etmede kilit bir rol oynuyor. Ancak ICE’ın topluluklarda bireyleri tespit etme ve tutuklama kapasitesinin sınırlı olduğu belirtiliyor. Eski bir ICE yetkilisi olan Corey Price, operasyonların genellikle zaman alıcı ve kaynak yoğun olduğunu vurguluyor. Göçmenlerin adreslerinin belirlenmesi, günlük alışkanlıklarının takip edilmesi ve yasal süreçlerin tamamlanması bu operasyonların temel zorlukları arasında yer alıyor.
Buna ek olarak, Trump yönetiminin gözaltı merkezleri kapasitesini artırması ve daha fazla personel istihdam etmesi gerekiyor. Ancak bu süreçlerin hayata geçirilmesi ciddi bütçe ve zaman gerektiriyor.
Hapishaneler ve Cezaevleri Stratejik Rol Oynuyor
Hapishaneler ve cezaevleri, göçmenlerin tespit edilmesi için önemli bir kaynak sağlıyor. ABD’de hapishanelerdeki göçmenlerin parmak izleri ICE’a otomatik olarak iletiliyor. Bu durum, federal yetkililerin göçmenleri daha hızlı tespit etmesine olanak tanıyor. Trump yönetimi, önceki dönemde hapishane ve cezaevlerinden yüz binlerce göçmeni teslim almıştı.
Ancak sığınak şehirlerde yerel yetkililer, federal göçmenlik yetkilileriyle iş birliği yapmayı reddediyor. Bu durum, Trump’ın hedeflediği operasyonların etkinliğini önemli ölçüde azaltıyor.
Sığınak Şehirler ve Hukuki Mücadele
Trump’ın ilk döneminde, sığınak şehirlerin politikalarını değiştirmek için hukuki adımlar atıldı. California eyaletine karşı açılan davalar ve federal fonların kesilmesi tehdidi, bu çabaların başında geliyordu. Ancak bu girişimler, dramatik bir değişim yaratmadı.
Göç politikalarının sıkılaştırılmasında önemli bir isim olan Homan, federal fonların kesilmesi gibi yöntemlerin yeniden gündeme geleceğini ifade ediyor. Buna rağmen, yerel yönetimlerin direnişi, Trump’ın vaat ettiği geniş çaplı sınır dışı operasyonlarını gerçekleştirmesini zorlaştırmaya devam ediyor.
Demokrat Yönetimlerin Direnişi
Sığınak şehirlerdeki Demokrat liderler, Trump yönetimine karşı dirençlerini sürdürüyor. Bu bölgelerdeki yerel yetkililer, göçmen topluluklarının güvenliğini sağlamak amacıyla ICE ile iş birliğini sınırlandırıyor. Uzmanlar, bu direnişin Trump’ın toplu sınır dışı hedeflerini gerçekleştirmesini engelleyen en büyük faktörlerden biri olduğunu belirtiyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Trump’ın “ABD tarihinin en büyük sınır dışı operasyonu” vaadi, hem lojistik hem de politik açıdan büyük zorluklarla karşı karşıya. Yerel yönetimlerin direnişi, kaynak eksikliği ve operasyonların karmaşıklığı, bu hedefin gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Trump’ın bu politikayı hayata geçirebilmesi için yerel yönetimlerle iş birliğini artırması ve kaynaklarını büyük ölçüde genişletmesi gerekiyor. Ancak uzmanlar, bu hedeflerin gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını ifade ediyor.
