İklim Adaleti İçin Tarihi Hamle: BM’den Küresel Yargılama Başlıyor

BM Uluslararası Adalet Divanı, Lahey’de iklim değişikliği konusunda tarihi bir dava başlatıyor. Ülkelerin yasal sorumlulukları tartışılacak.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Pazartesi günü Lahey’de, iklim değişikliği konusunda ülkelerin yasal yükümlülüklerini belirlemek için bir dava açıyor. Bu dava, küresel ısınma ile mücadelede hükümetlerin rolünü yeniden tanımlamayı hedefliyor ve Pasifik adaları gibi savunmasız ülkelerin uzun süredir talep ettiği bir girişim olarak dikkat çekiyor.

Dava, ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmada uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarını ve bu sorumlulukların yerine getirilmemesi durumunda doğabilecek yasal sonuçları tartışacak. Mahkeme, 99 ülke ve çok sayıda hükümetler arası kuruluşun görüşlerini dinleyecek.

Vanuatu ve Pasifik Adaları’nın Öncü Mücadelesi

Davaya öncülük eden ülkelerden biri olan Pasifik ada devleti Vanuatu, iklim değişikliğinin topraklarını ve halkını tehdit ettiğini vurguluyor. Vanuatu’nun iklim elçisi Ralph Regenvanu, “Topraklarımızın, geçim kaynaklarımızın ve kültürümüzün yok oluşuna tanık oluyoruz” diyerek, uluslararası toplumdan daha fazla destek talep etti.

Pasifik Adaları İklim Değişikliği ile Mücadele Eden Öğrenciler gibi gruplar, mahkemeye desteklerini ifade ederken, bu davanın iklim adaleti için kritik bir dönemeç olduğunu belirtiyor.

Hedeflenen Sorular ve Yasal Etkiler

ICJ, davada iki temel soruya odaklanacak:

  1. Ülkeler, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve çevreyi korumak için uluslararası hukuk kapsamında hangi yükümlülüklere sahiptir?
  2. Eylemsizlik veya yanlış eylemlerin çevreye zarar verdiği durumlarda hangi yasal sonuçlarla karşılaşabilirler?

Bu sorular, özellikle savunmasız ada devletleri ve iklim değişikliğinin etkilerinden zarar gören gelecek nesiller için kritik bir hukuki çerçeve oluşturmayı hedefliyor.

Davanın Önemi ve Sembolik Gücü

ICJ’nin kararı bağlayıcı olmayacak ancak dünya çapında iklim değişikliği ile ilgili diğer yasal süreçlere temel oluşturabilecek. Hollanda gibi ülkelerin geçmişte aldığı öncü kararlar, bu davanın uluslararası iklim politikalarını şekillendirme potansiyelini gösteriyor. Örneğin, Hollanda Yüksek Mahkemesi, 2019 yılında iklim değişikliğiyle mücadelenin bir insan hakkı olduğuna hükmetmişti.

İklim Finansmanı ve Küresel Sorumluluk

Geçtiğimiz ay düzenlenen BM iklim toplantısında, zengin ülkelerin 2035 yılına kadar yoksul ülkelere yılda en az 280 milyar euro destek sağlamayı kabul ettikleri duyuruldu. Ancak uzmanlar, bu miktarın ihtiyaç duyulan 1.2 trilyon euronun çok altında olduğunu belirtiyor.

Pasifik Adaları İklim Değişikliği ile Mücadele Eden Öğrenciler’den Vishal Prasad, “İklim krizi, bizim neslimiz için varoluşsal bir tehdit. Dünya ekonomilerinin bu krizi ciddiye alması gerekiyor” diyerek, ICJ’nin bu konuda bir fark yaratmasını umduklarını ifade etti.

İklim Davasının Küresel Yansımaları

Bu dava, yalnızca savunmasız ülkeler için değil, dünya genelindeki hükümetlerin iklim değişikliği konusundaki tutumlarını ve politikalarını yeniden değerlendirmesi için bir çağrı niteliğinde. İklim adaletine yönelik artan baskı, bu davayı sadece sembolik değil, aynı zamanda küresel değişim için itici bir güç haline getiriyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: