Netanyahu’nun Haaretz Boykotu: İsrail’de Basın Özgürlüğüne Yeni Darbe

Netanyahu hükümeti, muhalif Haaretz gazetesine yönelik boykot kararı aldı. Bu adım, İsrail’de liberal basına yönelik baskının artışını simgeliyor.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ülkede “sağduyunun sesi” olarak görülen Haaretz gazetesine karşı sert bir adım attı. Tüm devlet kurumları ve devlet tarafından finanse edilen kuruluşlara, gazete ile temas kurmamaları, ilan ya da reklam vermemeleri talimatı verildi. Bu karar, Netanyahu’nun yıllardır süren basın özgürlüğüne karşı tutumunun bir yansıması olarak görülüyor.

Haaretz, Netanyahu’yu İsrail demokrasisinin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olarak tanımlıyor. Özellikle Gazze ve Lübnan savaşlarında başbakanın politikalarına karşı sert eleştirilerde bulunan gazete, şimdi bu muhalefetin bedelini ödüyor.

‘Askeri Çabayı Zayıflatıyor’ Gerekçesi

Boykot kararını duyuran İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Haaretz’in “İsrail’in askeri hedeflerini baltaladığını ve sosyal direnci zayıflattığını” iddia etti. Kararın gerekçesi, gazetenin eleştirel yayınlarının İsrail’in dünya sahnesindeki meşruiyetine zarar verdiği yönünde. Ancak bu durum, bağımsız ve eleştirel gazeteciliğe yönelik bir tehdit olarak algılanıyor.

Haaretz’den Sert Yanıt: ‘Teslim Olmayacağız’

Haaretz gazetesi, hükümetin boykot kararına sert bir başyazıyla yanıt verdi. Genel Yayın Yönetmeni Aluf Benn, hükümetin denge ve denetleme mekanizmalarını yok ettiğini ve özgür medyayı susturmaya çalıştığını belirtti.

Başyazıda şu ifadeler yer aldı:

“Netanyahu, kontrolsüz güç arayışında bizi susturabileceğini düşünüyor. Ancak biz, gazetecilik özgürlüğümüzü korumaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız.”

Haaretz: İsrail’in Vicdanı

1919 yılında kurulan Haaretz, İsrail’de liberal muhalefetin kalesi olarak biliniyor. “Savaş suçu”, “apartheid” gibi kavramları manşetlerine taşıyan gazete, birçok kez cesur ve kışkırtıcı yayıncılığıyla dikkat çekti. Gazete, Filistin ve İsrail halklarının eşit haklarla barış içinde yaşayabileceği bir düzeni savunuyor.

2000 yılında, editoryal kadrosunun bir kısmını Araplaştırma kararı alarak İsrail’de benzersiz bir adım attı. Haaretz’in bu yaklaşımı, ülkedeki diğer medya kuruluşlarından ayrılmasını sağladı.

Basın Özgürlüğüne Etkileri

Netanyahu’nun bu kararı, İsrail’de zaten kırılgan olan liberal basına yönelik baskının artacağına işaret ediyor. Boykot, Haaretz’in ekonomik gücünü hedef alsa da gazete, bağımsız yayıncılığını sürdürmekte kararlı.

Bu olay, İsrail’de demokrasinin geleceği ve basın özgürlüğü açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Netanyahu hükümetinin eleştirel seslere karşı aldığı bu tutum, uluslararası alanda da yankı bulmaya devam edecek.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: