Rusya’nın Trump Öncesi Stratejisi: Ukrayna’ya Baskıyı Artırmak
Rusya’nın Dnipro’ya düzenlediği füze saldırısı, Ukrayna’daki savaşın tansiyonunu yükseltti. New York Times’a göre, bu saldırı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ABD’de Donald Trump göreve başlamadan önce Ukrayna üzerindeki baskıyı artırma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Füze Saldırısının Ardındaki Amaç
Rusya’nın, Dnipro’ya gerçekleştirdiği füze saldırısı Ukrayna’daki gerilimi yeniden tırmandırdı. Vladimir Putin, füze saldırısının Batı’nın Ukrayna’ya sağladığı uzun menzilli füze desteğine bir yanıt olduğunu belirtti. Uzmanlara göre, bu tür füze düelloları askeri bir etkiden ziyade siyasi mesajlar taşıyor.
Putin’in bu hamlesi, hem ABD’nin Ukrayna’ya olan desteğini sınırlandırmak için bir baskı unsuru hem de Trump’ın göreve başlamasından önce Ukrayna’yı daha zayıf bir konuma itme çabası olarak yorumlanıyor.
Trump ve Barış Girişimi
Donald Trump, başkanlık kampanyasında Ukrayna’ya verilen askeri desteği sorgulamış ve savaşta bir barış anlaşmasına aracılık etmek istediğini dile getirmişti. Putin, Trump’ın bu duruşundan faydalanarak Ukrayna üzerindeki kontrolünü artırmak ve pazarlık masasına güçlü bir şekilde oturmayı hedefliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Putin’in bu saldırıyı Trump’ın göreve başlamasından önce Ukrayna’yı işgal edilen topraklardan çıkarmayı hedefleyen bir stratejinin parçası olarak gerçekleştirdiğini söyledi. Zelenski, “Putin’in amacı 20 Ocak’a kadar Ukrayna’yı daha da zayıflatmak” dedi.
Kuzey Kore Askerlerinin Katılımı
Rusya, Ukrayna’daki savaşta insan gücü eksikliğini telafi etmek için Kuzey Koreli askerleri savaşa dahil etti. Bu gelişme, Batı ülkelerinde Moskova’nın gerilimi tırmandırma politikası olarak yorumlandı. Batı, Ukrayna’ya bu nedenle daha geniş menzilli füze desteği sağlama kararı aldı. Ancak bu destek, Ukrayna’nın sahadaki dezavantajını dengelemek için yetersiz görünüyor.
Ukrayna’nın Askeri Zorlukları
Ukrayna, ABD ve İngiltere’den aldığı uzun menzilli füzelere rağmen cephane ve insan gücü eksikliği nedeniyle zorlanıyor. İngiltere merkezli Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü, Ukrayna’nın mevcut kaynaklarla tüm cepheyi savunmasının mümkün olmayacağını ve daha fazla asker olmadan pozisyonların çöküşünün hızlanabileceğini belirtiyor.
Batı’nın Silah Desteği Yetersiz Mi?
ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı ATACMS füzelerinin sayısı sınırlı. Bazı tahminlere göre, Ukrayna’nın elinde 100’den az ATACMS kaldı. Uzmanlar, bu miktarın Rusya’nın askeri lojistiğine önemli ölçüde zarar vermek için yeterli olmadığını söylüyor.
Pentagon Sözcüsü Sabrina Singh, ABD’nin Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini belirtti. Ancak Ukraynalı askeri uzmanlar, savaşın devam etmesi için daha fazla destek gerektiğini vurguluyor.
Putin’in Stratejik Hamlesi
Putin’in saldırıları, Trump’ın göreve başlamasından önce masaya güçlü bir şekilde oturmayı hedefleyen bir stratejiyi yansıtıyor. Rusya’nın, Ukrayna üzerindeki baskıyı artırarak Batı’nın desteğini zayıflatma çabası, savaşın geleceği üzerinde kritik bir etkiye sahip olabilir.