Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Vals ile Dans ve Kadeh Tokuşturmakla Modern Olacağını Zannedenler, Arkaik İdeolojinin Son Temsilcileridir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü programında önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair net mesajlar veren Erdoğan, şiddetin önlenmesinde kanunların ve devletin kararlı duruşunun belirleyici olduğunu vurguladı.
Kadına Şiddet İnsanlığa İhanettir
Kadına karşı şiddetin kabul edilemez olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Şiddet uygulayan herkes hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir. Bu, devletin asli görevidir,” dedi. Kadınların haklarını güçlendirecek düzenlemeler yaptıklarını belirten Erdoğan, şiddete sıfır tolerans politikasıyla birçok reform hayata geçirildiğini söyledi.
İstanbul Sözleşmesi Eleştirisi: “Sözleşme Yaşatır Sloganı Hiçbir Anlam Taşımıyor”
Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik eleştirilerini şu şekilde dile getirdi:
“Sözleşme yaşatır sloganı hiçbir anlam taşımıyor. Türkiye, 6284 sayılı kanunla bu konuda kapsamlı düzenlemeler yapmıştır. Avrupa’da Türkiye gibi müstakil kanun yapan başka bir ülke yoktur.”
Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden yaptığı eleştirilerin temelsiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözleşmeden çekilmenin şiddetle mücadele kararlılığını etkilemediğini söyledi.
Filistin’deki Kadınlara Destek
Konuşmasında, Filistin’deki duruma da değinen Erdoğan, Netanyahu’nun saldırılarının kadınlar ve çocuklar üzerinde yarattığı yıkımı şu sözlerle ifade etti:
“Bugüne kadar 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Mağdurların büyük kısmı kadın ve çocuklar. Filistin’in onurlu kadınlarını saygıyla selamlıyor, onların asil duruşlarını örnek alıyoruz.”
Şiddetle Mücadelede Alkol ve Kumar Eleştirisi
Kadına yönelik şiddetin altında yatan nedenlere değinen Erdoğan, alkol ve kumar bağımlılığının şiddet vakalarını artırdığına dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:
“Araştırmalar, aile içi şiddetin ve davranış bozukluklarının alkol ve kumar bağımlılığıyla derinleştiğini açıkça ortaya koyuyor. 31 Mart sonrası bazı belediyelerin alkol tüketimini özendirici etkinliklere yöneldiğini görüyoruz. Bu, toplumumuzun değerlerine zarar veriyor.”
Sinema ve Dizi Sektörüne Çağrı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına şiddetin televizyon ve sinema sektöründe normalleştirildiğini belirterek senaristlere, yapımcılara ve RTÜK’e şu çağrıda bulundu:
“Reyting uğruna şiddetin normalleştirilmesine izin verilmemeli. Dizi ve filmler toplumu bilgilendirici bir rol üstlenmeli.”
“Kadına Şiddetsiz Bir Türkiye İçin Çalışmaya Devam”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı hedefini vurgulayarak tamamladı:
“Kadına yönelik şiddete geçit vermeyen bir Türkiye Yüzyılı’na ulaşana kadar sabırla yürüyeceğiz. Bu mücadele, kadınlarımızın onurunu koruma mücadelemizdir.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
CHP’li yöneticilerin safsata dediği zulümlere biz son verdik. Kılık kıyafeti sebebiyle okuldan atılan mağdurlara haklarını verdik. CHP’nin kadın düşmanı politikalarına rağmen yaptık.
CHP’nin helalleşme senaryosu görüyoruz ki rafa kalktı.
Kadına el kaldıran, fiziki ya da psikolojik şiddet uygulayan herkes hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir, bunu temin etmek de devletin asli görevidir
Kadına yönelik şiddet, insanlığa ihanettir. Eşrefi mahlukat olan insana, özellikle de kadınlara yönelik şiddet kabul edilemez bir vandallıktır
31 Mart sonrası el değiştiren belediyeler alkol tüketimini özendirdi.
Vals ile dans ile kadeh tokuşturmakla modern olacağını zannedenler arkaik ideolojinin son temsilcileridir.
Kadına şiddet konusunda Sinema ve dizi sektörü kendine çeki düzen vermeli. Diziler şiddeti teşvik eden bir rol oynuyor. Yapımcılara RTÜK’e sorumluluk düşüyor.