Yenidoğan Davasında Skandal Sözler: “500 Gram Bebek Mi Olur, Çek Fişini”

Yenidoğan davasında skandal detaylar ortaya çıktı. "500 gram bebek mi olur, çek fişini" sözleri mahkemede şok etkisi yarattı. Suç örgütü iddiaları büyüyor.

Bebeklerin ölümüne neden olan yenidoğan çetesinin davasında üçüncü duruşma gerçekleşiyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 22’si tutuklu 47 sanık yargılanıyor. Duruşmada tutuklu sanık hemşire Damla Atak, çarpıcı ifadeler kullandı: “Rıza Bey’in ‘500 gram bebek mi olur, çek fişini’ dediğini duydum.

Bebeklerin Ölümlerine Neden Olan Ağır İddialar

İstanbul’da bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde meydana gelen ölümlerle ilgili dava, sağlık sistemindeki derin sorunlara dikkat çekiyor. Bebeklerin kasıtlı ihmallerle ölümlerine neden oldukları iddia edilen bir grup sağlık personeli, hem haksız kazanç sağlamakla hem de organizasyonlu suç işlemekle suçlanıyor.

Duruşmada hemşire Çağla Durmuş’un ve diğer tutuklu sanıkların savunmaları sırasında, sisteme entübe edilen bebeklerin eklenmediği, dosyaların manipüle edildiği ve hastaların hayati durumlarının göz ardı edildiği ortaya çıktı.

“500 Gram Bebek Mi Olur” Sözleri Şok Yarattı

Hemşire Damla Atak, duruşmada verdiği ifadede, bir yenidoğan bebeğin ölüm sürecine dair detayları açıkladı. Atak, “Rıza Bey’in ‘500 gram bebek mi olur, çek fişini’ dediğini duydum” ifadelerini kullanarak mahkeme salonunda büyük bir sessizlik yarattı. Atak, ayrıca, bazı doktorların eksik ve yanlış işlemler gerçekleştirdiğini belirtti.

Sanıkların Savunmaları ve Skandal Detaylar

Duruşmada sanıkların savunmaları dikkat çekti. Hemşire Çağla Durmuş, sistemdeki düzensizlikler ve kasıtlı hatalar hakkında bilgi verirken, “Fırat Sarı, bazı hastaları entübe edilmiş gibi göstermemizi istiyordu” dedi. Durmuş, dosyalarda tahrifat yapıldığını ve denetimlerden kaçmak için sahte belgeler hazırlandığını ifade etti.

Tutuklu sanık hemşire Cansu Akyıldırım ise çalıştığı süre boyunca herhangi bir maddi çıkar sağlamadığını, sadece maaşla geçindiğini söyledi. Ancak, savunması sırasında bazı raporları işlediğini, eksik belgeleri tamamladığını ve üstlerinden gelen talimatlarla çalıştığını kabul etti.

Ölümcül Hatalar ve Manipülasyon İddiaları

Duruşmada bebeklerin ölüm süreçlerine ilişkin ayrıntılar da gündeme geldi. Kaya bebek adlı bir yenidoğan hastanın, doğar doğmaz yoğun bakım ünitesine alındığı ve akciğer kanaması nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi. Ancak, dosyalarda entübasyon bilgilerinin eksik olduğu ve sahte raporların sisteme işlendiği öne sürüldü. Kaya bebeğin ölümüyle ilgili konuşan Damla Atak, “Hastanede o sırada yetkili bir çocuk doktoru yoktu. Kaya bebeği kurtaramadık” dedi.

Yolsuzluk ve Örgüt İddiaları

Mahkemede yargılanan sanıkların bir kısmı, Fırat Sarı ve İlker Gönen’in yolsuzluk ve dolandırıcılık amacıyla sağlık personelini yönlendirdiğini öne sürdü. Ayrıca, hasta sevkleri sırasında maddi kazanç sağlandığı ve SGK kayıtlarının manipüle edildiği iddia edildi. Damla Atak, “Gıyasettin, hastaları belirli doktorlara sevk ediyor ve bu durumdan maddi kazanç sağlıyordu” dedi.

Sistemin İhmalleri ve Denetim Sorunları

Savunmalar sırasında sıkça dile getirilen bir başka konu, sağlık sistemindeki denetim eksiklikleri oldu. Bazı sanıklar, doktorların yeterli bilgiye sahip olmadan yoğun bakım süreçlerini yönettiğini ve hastane yönetimlerinin baskısıyla sahte belgeler hazırlandığını belirtti. Bu durumun, ölümlere yol açan ihmaller zincirini doğurduğu vurgulandı.

Davada Neler Olacak?

Davanın ilerleyen süreçlerinde, savcılığın elindeki tape kayıtları ve belge incelemeleri önemli bir rol oynayacak. Mahkeme heyeti, sanıkların ifadeleri ve delilleri değerlendirerek kapsamlı bir karar verecek. Ancak, şimdiden dava, sağlık sisteminde etik ve hukuki sorunlara dair ciddi sorular ortaya koymuş durumda.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: