NYT Analizi: COP29 Zirvesi İçin Neden Bir Petrol Devleti Ev Sahibi Seçildi?

Azerbaycan’ın fosil yakıtlara dayalı ekonomisiyle COP29’a ev sahipliği yapması, iklim krizi ve petrol bağımlılığının çelişkili yanlarını yeniden gündeme taşıyor.

Bu yılki Birleşmiş Milletler (BM) destekli COP29 İklim Zirvesi, iklim krizini tetikleyen fosil yakıtlara bağımlı Azerbaycan ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. New York Times analizine göre, bu durum sadece zirvenin amacına ters düşen bir ironi değil, aynı zamanda sürecin arkasındaki karmaşık diplomatik ilişkileri de gözler önüne seriyor.

Bir Petrol Devleti Nasıl Ev Sahibi Oldu?

COP29 İklim Zirvesi’nin her yıl farklı bir bölge tarafından organize edilmesi BM gelenekleri gereğidir. Bu yıl, zirveye ev sahipliği yapacak bölge olarak eski Sovyet ülkelerinin yer aldığı Doğu Avrupa grubu seçilmişti. Ancak, bu grubun içinde ev sahibi belirlenirken Rusya’nın etkili müdahaleleri süreci beklenmedik bir noktaya taşıdı. New York Times’a göre, Rusya, Ukrayna savaşını kınayan Bulgaristan, Slovenya ve Moldova gibi potansiyel ev sahiplerini veto ederek geriye yalnızca Ermenistan ve Azerbaycan’ı bıraktı. Ancak Dağlık Karabağ bölgesindeki uzun süredir devam eden çatışmalar, bu iki ülkenin birbirlerinin adaylığını veto etme tehdidiyle süreci daha da karmaşık hale getirdi.

Rusya’nın Aracılığıyla Yapılan Anlaşma

Dağlık Karabağ bölgesinde Eylül 2023’te Azerbaycan’ın Ermeni destekli bölgeleri geri alması, bölgedeki gerginliği en üst seviyeye çıkardı. Savaş sonrası on binlerce Ermeni, Azerbaycan’ın saldırısından kaçarak yer değiştirmek zorunda kaldı. Bu koşullarda, Rusya’nın devreye girerek iki ülke arasında bir anlaşma sağlaması gerekti. Bu anlaşmaya göre, Azerbaycan bazı Ermeni savaş esirlerini serbest bırakmayı kabul etti; karşılığında ise Ermenistan, Azerbaycan’ın COP29 ev sahipliği adaylığına muhalefet etmeme sözü verdi. Böylece Azerbaycan, BM iklim zirvesine ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

Bakü’deki Çelişki: Petrol Ülkesi ve İklim Zirvesi

Bakü’nün petrol ve gaz endüstrisiyle şekillenen şehir yapısı, iklim değişikliğiyle ilgili böylesine önemli bir zirveye ev sahipliği yaparken çelişkili bir görüntü sergiliyor. Şehir, her yıl Formula 1 Grand Prix gibi dev organizasyonlara ev sahipliği yapıyor ve bu tür organizasyonların gelir kaynağı, büyük ölçüde fosil yakıt ekonomisine dayanıyor. Azerbaycan Ekoloji Bakanı Muhtar Babayev, ülkenin fosil yakıt bağımlılığından dolayı yeşil dönüşüm konusunda yeterince gelişmiş bir altyapıya sahip olmadığını belirtti.

Bakü’nün stadyumlarının yanında, hâlâ faaliyette olan eski petrol sondaj kuleleri ve yakınlarda metan gazı yayan rafineriler bulunuyor. Hazar Denizi kıyısındaki Bakü, çok sayıda aktif petrol platformuna ev sahipliği yapıyor ve bu fosil yakıt kaynakları Avrupa’ya doğru boru hatlarıyla taşınıyor. Avrupa ülkeleri, bankalarını fosil yakıt projelerini finanse etmekten men etmişken bile Azerbaycan’dan doğal gaz almayı sürdürüyor. Ülke yönetimi, fosil yakıt boru hatlarının genişletilmesi için ek finansman bulmayı amaçlıyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden iklim uzmanı David Waskow, bu ev sahipliğinin dikkatleri yeniden iklim krizinin merkezinde yer alan fosil yakıt bağımlılığı sorununa çekmesi gerektiğini belirtiyor. Waskow, “Azerbaycan’ın bu yılki ev sahipliği, alışılmadık sebeplerle gerçekleşmiş olsa da, orada bulunmak fosil yakıtların iklim üzerindeki etkilerine yeniden odaklanmamız için bir fırsat” dedi. Waskow gibi uzmanlar, bu zirvenin fosil yakıt odaklı ekonomilerin iklim krizine karşı acil adımlar atmasının önemini vurgulamak için bir dönüm noktası olabileceğini savunuyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: