Limak’a 46 Futbol Sahası Büyüklüğünde Maden İzni: Haymana Halkı Tepkili
Limak Holding, Ankara’nın Haymana ilçesinde tam 46 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda kil ocağı işletme iznine kavuştu. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun olumlu sonuçlanmasının ardından başlayan proje, 32,71 hektarlık geniş bir alanı kapsıyor. Proje alanında, bölgedeki kuru tarım yapılan araziler ve meralar yer alıyor. Haymana’nın geçim kaynağı olan hayvancılığın bu projeden ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor; zira meralar, bölge halkının hayvanlarını otlattığı alanlar arasında bulunuyor.
Kırsal Bölge Ekosistemine Etkisi ve Tepkiler
Cumhuriyet Gazetesi’nden Şeyda Öztürk’ün haberine göre, Limak Holding’in maden izni, yalnızca tarım ve hayvancılıkla geçinen Haymana halkı üzerinde değil, bölgedeki ekosistem üzerinde de ciddi bir etkiye yol açabilir. Proje alanı olarak seçilen bu arazilerde uzun yıllardır kuru tarım yapılıyor ve mera olarak kullanılıyor. Limak’ın bölgeye gelişinden ve “ÇED olumlu” raporunun alınmasından sonra köylüler, geçim kaynaklarının zarar göreceği endişesiyle kaygılarını dile getirmeye başladılar. Bölgede yaşayan yurttaşlar, doğa ve kırsal yaşamın korunması için projeye karşı bir araya gelmeyi planlıyor.
Limak ve “Beşli Çete” İddiaları: Kamu İhaleleriyle Gündeme Gelen Şirket
Kamuoyunda sıklıkla kamu ihaleleri ile gündeme gelen Limak Holding, Türkiye’de devlete ait projeleri sıkça üstlenen ve geniş çapta yatırımlar gerçekleştiren şirketlerden biri olarak biliniyor. Şirket, özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yoğun faaliyet gösteriyor. Daha önce Akbelen Ormanı’nda yapılan ağaç kesimleri nedeniyle eleştirilen Limak, aynı zamanda hükümetle yakın ilişkilerinden dolayı siyasi tartışmaların da odak noktasında yer alıyor.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 Mayıs seçimleri öncesinde Limak’ın da içinde bulunduğu beş büyük şirketi “Beşli Çete” olarak nitelendirmiş ve bu şirketlerin kamu kaynaklarını suiistimal ettiğini öne sürmüştü. Bu söylem, seçim sürecinde geniş yankı uyandırırken Limak’ın Türkiye’deki kamu projeleri üzerindeki etkisini de yeniden gündeme taşımıştı.
Projeye Yönelik Tepkiler ve ÇED Süreci
Limak’ın maden izni aldığı bu geniş alanda yapılacak çalışmalar için ÇED raporunun olumlu sonuçlanması çevreciler ve bölge halkı tarafından tepkiyle karşılandı. Çevresel Etki Değerlendirme süreci, genellikle projelerin doğal çevreye verebileceği zararın incelenmesi amacıyla yapılır; ancak birçok çevreci grup, bazı projelere “olumlu” kararlar verilmesini eleştiriyor. Haymana bölgesinde halkın geçim kaynağı olan meraların maden faaliyeti için tahsis edilmesi, özellikle hayvancılıkla uğraşan köylüler için büyük bir kayıp olarak görülüyor.
Haymana’da yaşayan birçok yurttaş, bu projenin yalnızca ekonomik değil, sosyal ve çevresel etkileri olacağını ve bölgedeki doğal kaynakların zarar göreceğini belirterek projeye karşı çıkıyor. Mera ve tarım arazileri üzerinde yapılacak maden faaliyetinin bölgede yaşayanlar için sürdürülebilir bir geçim kaynağı sağlama ihtimalini ortadan kaldıracağı belirtiliyor.
Limak’ın Kamu Projelerindeki Rolü ve Gelecek Planları
Limak Holding’in Türkiye genelinde üstlendiği kamu projelerindeki etkin rolü, birçok kişi tarafından dikkatle izleniyor. Şirketin sadece maden sektöründe değil, enerji ve inşaat gibi stratejik sektörlerde de önemli yatırımları bulunuyor. Haymana’daki maden izniyle birlikte kamu ihalelerindeki etkisi ve hükümetle olan yakın ilişkileri tekrar gündeme gelen Limak, yeni yatırımlarıyla Türkiye’deki varlığını daha da genişletmeyi planlıyor. Ancak bu projelerin çevresel etkileri, özellikle doğa savunucuları ve bölge halkı tarafından yakından izleniyor.