PKK Lideri Öcalan Meclis’te Konuşabilir mi? Bahçeli’nin Çağrısı Hukuki Olarak Mümkün mü?

Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşması için çağrı yaptı. Bu çağrının hukuki olarak gerçeğe dönüşmesi için Türkiye’de bazı yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partisinin Meclis’teki grup toplantısında sürpriz bir çıkış yaparak PKK lideri Abdullah Öcalan’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşmaya davet etti. Bahçeli, “Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Türkiye siyasetinde önemli yankılar uyandırırken, Bahçeli’nin sözünü ettiği bu çağrının hukuken mümkün olup olmayacağı tartışma konusu oldu.

İktidarın Kürt Hareketiyle Yakınlaşma Çabası

Bahçeli’nin çıkışı, Cumhur İttifakı’nın Kürt hareketiyle olası bir yakınlaşma çabası olarak yorumlandı. Geçtiğimiz günlerde, Bahçeli’nin DEM Parti yöneticileriyle tokalaşması ve birlik-beraberlik mesajları vermesi bu sürecin ilk işaretlerinden biri olarak görülmüştü. İktidar kanadı, özellikle Bahçeli’nin bu çıkışını, “Kürt meselesinin çözümü” için bir fırsat penceresi olarak değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli’nin açıklamasına olumlu yaklaşarak, “Cumhur İttifakı’nın açtığı tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmemeli” dedi.

Öcalan’ın Meclis’te Konuşması Hukuken Mümkün Mü?

Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e çağırması, hukuki açıdan zorluklar barındırıyor. PKK lideri Öcalan, 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi‘nde tutuklu ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış durumda. Türkiye’deki mevcut hukuk sistemine göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişilerin koşullu salıverilmesi ya da serbest bırakılması mümkün değil.

Bahçeli’nin sözünü ettiği “umut hakkı” ise, cezaevinde belirli bir süre geçiren hükümlülerin iyi hal ve davranışları göz önüne alınarak serbest bırakılma ihtimallerini düzenleyen bir kavram. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2013 yılında verdiği Vinter v. Birleşik Krallık kararı ile, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmların cezaevindeki durumlarının belirli aralıklarla gözden geçirilmesi gerektiğini belirlemişti. Bu karar, Öcalan’ın durumunun yeniden tartışılmasına neden olmuştu.

Türkiye’de Hukuki Değişiklikler Gerekli

Öcalan’ın Meclis’te konuşma yapabilmesi ve umut hakkı kapsamında serbest kalabilmesi için Türkiye’de İnfaz Kanunu’nda bazı değişikliklerin yapılması gerekiyor. İnfaz Kanunu’nun 107’nci maddesi, “Devletin güvenliğine karşı suçlar”dan mahkûm edilen kişilerin koşullu salıverilme haklarından faydalanmasını yasaklıyor. Bu maddenin değiştirilmesi halinde Öcalan’ın, cezaevinde 25 yılını doldurduğu için AİHM kararları doğrultusunda tahliye edilmesi gündeme gelebilir.

AİHM Kararları ve Öcalan’ın Durumu

2014 yılında AİHM, Öcalan’ın cezaevinde yaşamının sonuna kadar kalmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirtmişti. Mahkeme, Öcalan’ın 25 yıllık hapis süresi dolduktan sonra tahliye edilme ihtimalinin değerlendirilebileceğini ifade etmişti. Ancak Türkiye, şu anda bu yönde bir hukuki adım atmış değil.

Özellikle 2024 yılı başından itibaren, Özgürlük için Hukukçular Derneği‘nden Av. Bedirhan Sarsılmaz gibi isimler, Öcalan’ın 25 yıllık ceza süresini doldurduğuna dikkat çekerek, “umut hakkı” kapsamında serbest bırakılmasının hukuki bir gereklilik olduğunu savundu.

İnfaz Kanunu’nda Ne Yapılmalı?

Eğer Türkiye, AİHM’in kararını uygulamaya karar verirse, İnfaz Kanunu’nun 107’nci maddesinde yer alan, “devletin güvenliğine karşı suçlar” maddesinin 16’ncı fıkrasını kaldırarak, Öcalan’ın tahliyesinin önünü açabilir. Ancak mevcut yasalar kapsamında, Öcalan’ın serbest bırakılması ya da Meclis’te konuşması mümkün görünmüyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: