Erdoğan’ın “İsrail’in Gözü Anadolu’da” Söylemine Soner Yalçın’dan Tepki: “Tehlikenin Farkında mısınız?”

Soner Yalçın, Erdoğan’ın "İsrail'in gözü Anadolu'da" açıklamasına atıfta bulunarak, komplo teorilerinin ülkeyi tehlikeli sonuçlara sürükleyebileceği uyarısında bulundu.

Soner Yalçın, son yazısında komplo teorilerinin tehlikelerine dikkat çekerek, devlet liderlerinin bu tür söylemlerden uzak durması gerektiğini vurguladı. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İsrail’in gözü Anadolu’da” şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Yalçın, bu tür söylemlerin provokatif sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Yalçın, tarihsel örnekler üzerinden toplumun bu tarz komplo teorilerine sürüklenmesinin ülkeyi büyük bir tehlikeye atabileceğini vurguladı.

İşte yazısı…

Tehlikeye dikkat çekmek zorundayım:

Komplo teorileri gerçek hayatta korkunç sonuçlar doğurur!

Özellikle devletin başında bulunanların ağızlarından çıkanı kulaklarının işitmesi lazım. Ki bu sözlerini başka kulakların da duyduğunu bilmeleri gerek…

Bizim dışımızdan örnek vereyim:

Anders Behring Breivik adını anımsarsınız.

Tarih: 22 Temmuz 2011.

Norveç/Oslo’da önce bakanlık binaları önüne bıraktığı otomobili patlatarak 8 kişiyi ve ardından İşçi Partisi’nin Ütöya Adası’ndaki gençlik kampını basarak 77 kişiyi katletti, 242 kişiyi yaraladı…

Kimdi Breivik?

Aşırı sağcı…

Göçmen düşmanı…

Beyaz Hristiyan üstünlükçüsü, İslam’dan nefret ediyor ve çok kültürlülük karşıtı…

Öyle ki:

Katliamı gerçekleştirdiğinde arkasında bin 513 sayfalık “2083 Bir Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi” başlıklı manifesto bıraktı:

Osmanlı’nın 1683’teki Viyana Savaşı’nın, ikinci İslami cihat dalgası için sonun başlangıcı olduğunu ve bu sebeple tüm Batı Avrupalılar için bağımsızlık günü olarak kutlanması gerektiğini belirtti.

Avrupa’nın hızla İslamlaştığını, acilen Müslümanları Hindistan’dan sürmeye çağırdı. Ya da kendisinin yaptığı gibi katletmeye davet etti…

Bunlara fikir denemez kuşkusuz. Kendi komplo çığırtkanlığına inanıyordu. Bunları mensubu olduğu aşırı sağcı İlerleme Partisi siyasetçilerin sertlik yanlısı sözlerinden ve parti gazetesi Açık Mektup yorumlarından etkilenerek yazdı…

Breivik olayından ders çıkarıldı mı?

****

Dikkatinizi çekmiştir:

Son dönemde başta ekranlar olmak üzere sosyal medyada bir harita yayınlanıyor: Sözde İsrail’in hedeflediği Arz-ı Mev’ud/Vaat edilmiş Topraklar haritası…

Yahudi kutsal kitaplarına göre toprakların sınırları kesin olmasa da, ekrandaki yorumcular harita üzerine komplo teoriler üretmekte yarışıyor!

Bu görüşe Erdoğan bile destek verdi: “İsrail’in gözü Anadolu’da!”

Parantez açayım:

Siyonist hâkim kültür dünyaya dayatılsa da, vaat edilmiş topraklar teoloji anlamında tartışma konusudur; Allah, İbrahimi dinlere (yani sadece Yahudilik değil Hristiyanlık ve İslam’ı da içerir) ve İbrahim soyundan gelenlere bu toprakları vaat etmiştir.

Mesela, Mormonların inandığı İncil’e göre Amerika kıtası vaat edilmiş topraklar idi!

Bunun Müslüman yorumu da vardır; İbrahim oğlu İsmail, Arap ırkının kurucusu ve itibariyle Kureyş – Hz. Muhammet soyunun atasıdır. Müslümanlar için de vaat edilmiş topraklardır orası…

Uzatmayayım, ana konuma döneyim:

****

Arz-ı Mev’ud haritaları yayınlanması, retorik komplolar ileri sürülmesi üzerine sosyal medyada, Türk vatandaşı bazı Yahudi iş adamlarının şirketleri hedef gösterilmeye başlandı. Keza, ürünlerini boykot etme çağrısında bulunuluyor…

Hatta, iktidar yanlısı bazı yayınlar, çifte vatandaş Yahudilerin hemen sınır dışı edilmelerini isteyen kampanya başlattı.

Faşist Netanyahu bile hiçbir zaman İsrail vatandaşı Filistinliler için böyle talepte bulunmadı.

Geldiğimiz yer maalesef bu faşizan eğilimin bile ötesindedir, düşünün artık. Devletimiz bunları seyrediyor.

Umberto Eco, “Foucault Sarkacı” eserinde bu hali anlamlı özetledi:

-“Yahudilere karşı olduğumu sanmayın. En iyi dostlarım arasında Yahudiler de var. Belli bir tür Yahudi’yi düşünüyorum ben…”

-”Ne tür?”

-“Orasını ben bilirim…”

Breivik de, kendi bildiği sığ komplo teorisinden/manifestosundan pek emin olup katliam yaptı.

Devlet başkanlarından ekran şovmenlerine, sosyal medyadaki klavye bağımlılarından iktidar yayınlarına kadar yapılan gelişigüzel konuşmaların-yazıların-çağrıların nerelere varacağını hesaplayan kimse yok mu?

Ülkemizde bunu kendine görev edinen psikolojisi bozuk Breivik olmadığının garantisi var mı?

Gelmekte olan tehlikenin farkında mısınız?

Düşünmeden edilen sözler-yazılar ülkeyi yakar.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: