Depersonalizasyon Bozukluğu: Aileyi Sevmeyi Bile Zorlaştıran Ruhsal Hastalık
Depersonalizasyon bozukluğu, kişinin dünyayı gerçek dışı, sanki bir sis perdesinin ardında veya iki boyutluymuş gibi algılamasına neden olan ciddi bir ruhsal sağlık sorunu. Bu hastalıkta, kişi kendine yabancılaşarak, adeta bedenine dışarıdan bakıyormuş gibi hisseder ve gerçeklik duygusunu yitirir. Yaşanan bu duygu durumu, sevme yeteneğini de derinden etkileyerek duygusal bağlantıları zayıflatır.
Her 100 kişiden biri bu durumu yaşamaktadır ancak tanısı zor konulan bir hastalıktır. Sarah adlı bir hasta, bu durumu şöyle ifade ediyor: “Ailemi sevdiğimi biliyorum ama bunu normal bir şekilde hissetmek yerine sadece teoride biliyorum.”
Gerçeklikten Uzaklaşan Bir Savunma Mekanizması
Depersonalizasyon bozukluğu, genellikle akut kaygı veya travma dönemlerinde ortaya çıkan bir savunma mekanizması olarak tanımlanıyor. Esrar gibi uyuşturucuların etkisiyle de tetiklenebiliyor. Hastalığın en belirgin özelliklerinden biri, kişinin bedenine ve çevresine yabancılaşması. Sarah, evini bir film seti, eşyalarını ise dekor gibi algıladığını belirtiyor. Başka hastalar ise bedenlerinden ayrıldıklarını ve dünyayı düz, iki boyutlu gördüklerini ifade ediyor.
Teşhis ve Tedavi Sürecindeki Zorluklar
Teşhis edilmesi zor olan bu bozukluk, yanlış teşhisler nedeniyle hastaların yıllarca tedavi alamadan yaşamalarına neden olabiliyor. Uzman sayısının az olması ve tedaviye erişimdeki zorluklar, hastaların çaresiz kalmasına yol açabiliyor. Dr. Elaine Hunter, bu bozukluğun genellikle ergenlik çağında başladığını ve yetişkinlikte şiddetli semptomlarla devam ettiğini belirtiyor. Bilişsel davranışçı terapi gibi tedavi yöntemleri ise semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Tedavi Sürecindeki Başarı Öyküleri
Tedavi sürecinde başarılı sonuçlar elde eden hastalardan biri olan Sarah Ashley, bilişsel davranışçı terapi sayesinde ruh sağlığında büyük fark yaşadığını ifade ediyor. Ashley, “Ellerime baktığımda sanki bana ait değilmiş gibi geliyordu. Ama artık bu hislerle başa çıkabiliyorum” diyor.